Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu M. Y."e gönderilen örnek 7 numaralı ödeme emrinin 7201 Sayılı kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmektedir. Bu itibarla tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği (tevsik edilmeden) Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, sonraki işlemleri belirlemesi yanında, muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden de yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve Hakimin denetimini sağlayacaktır (HGK. 25.1.2006 T.2005/2-772 E. 2006/17 K.) (HGK. 22.6.1988 T. ve 1988/12-266 SK.). 7201 sayılı Kanun"un 32. maddesi gereğince borçlunun tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihte takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olması tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda haciz uygulamasına başlanacağı tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedeniyle borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (HGK"nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 E. 2001/560 K.). O halde, tebliğ tarihinin 7201 sayılı Kanun"un 32. maddesi de gözetilerek düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.