18. Ceza Dairesi 2019/4650 E. , 2019/10701 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Manavgat (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/05/2014 tarihli ve 2014/97 esas, 2014/351 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılaması sonucunda hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 125/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2017/287 esas, 2018/126 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03/04/2019 gün ve 34831 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17/06/2015 tarihli ve 2014/23283 esas, 2015/26963 karar sayılı ilâmında yer alan “ Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davayı sonuçlandıran bir hüküm olmaması, ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanması sırasında bu defa şikâyet şartı yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin işlevi açısından maddî ceza hukuku normu özelliği yanı sıra ceza muhakemesi hukuku normu özelliğinin de bulunması ve bunun sonucu olarak kıyas imkânının da bulunduğu gözetilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 231/11. maddesindeki: "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması hâlinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki uygulamalardan daha lehe olduğu.." şeklindeki açıklama nazara alındığında, somut olayda mağdurun 14/07/2017 tarihli karar duruşmasında şikâyetçi olmadığını beyan etmesi ve sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul etmediğine dair bir beyanın da bulunmaması karşısında, sanık hakkında takibi şikâyete bağlı hakaret suçu yönünden düşme kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; mağdur..."in 14/07/2017 tarihli duruşmada, şikayetten vazgeçmiş olması, sanığın da hakkında şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğine dair beyanı nedeniyle, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkındaki, Manavgat 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2017/287 esas, 2018/126 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık ... hakkında mağdur..."e karşı hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.