Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11263 Esas 2019/8335 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11263
Karar No: 2019/8335
Karar Tarihi: 26.11.2019

Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11263 Esas 2019/8335 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, fason konfeksiyon dikim işi yapmak üzere tesis ettiği şirketiyle ilgili olarak defter ve belgeleri gizlemekten dolayı suçlanmıştır. Ancak, vergi inceleme raporuna göre sanığın defterlerinin doğru bir şekilde tutulduğu görülmüştür. Suçun, vergi incelemesine yetkili kişilere defter ve belgelerin ibraz edilmemesiyle oluştuğu belirtilerek, sanığın saklama sorumluluğuna vurgu yapılmıştır. Kararda, sanıktan istenen belgelerin incelenmesi için yapılan hatalar nedeniyle hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 253. maddesi (defter ve belge saklama zorunluluğu)

11. Ceza Dairesi 2016/11263 E. , 2019/8335 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat

Fason konfeksiyon dikim işi yapmak üzere şahıs mükellefiyeti tesis ettirip, 05.12.2008 tarihinde işini terk eden sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; 13.12.2012 tarihli, 2012-A-613/32 sayılı vergi suçu raporu ve ekindeki vergi inceleme raporundan, 2007 yılı yevmiye defterinin Bornova .... Noterliğinin 29.12.2996 tarihli, ... yevmiye numarası ile onaylandığının, 2007 yılı Ba-Bs analizi sonucuna göre sanığın, ... Ltd. Şti"den 104.260-TL tutarında mal veya hizmet alımında bulunduğunu beyan ettiğinin, 2007 yılı ocak ve ekim ayları arasında matrahlı KDV beyannamesi verdiğinin anlaşılması karşısında; defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, sanıktan ibrazı istenen 2007 yılına ait, yevmiye defteri dışında kalan diğer belgelerin İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/716 Esas, 2011/381 Karar sayılı dosyası içinde bulunup bulunmadığının, söz konusu belgelerin bilirkişi incelemesi sonrası sanığa teslim edilip edilmediğinin İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinden sorulması, hukuk dava dosyası içinde 2007 yılı yevmiye defteri dışında başka bir belgenin bulunmadığının, sanığın 2007 yılı alış ve satış faturalarının hukuk dosyasına sunulmadığının ya da sunulmuş olmakla birlikte sanığa iade edildiğinin anlaşılması halinde suçun tüm unsurları itibarıyla oluşacağı değerlendirilmeden, Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 14.10.2015 tarihli, 2015/7240 Esas, 2015/5581 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.