3. Ceza Dairesi 2019/13708 E. , 2019/16646 K.
"İçtihat Metni" Basit yaralama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma neticesinde Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.12.2018 tarihli ve 2018/25140 Soruşturma, 2018/11342 Esas, 2018/10581 sayılı iddianamenin iadesine dair Gaziosmanpaşa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2018/481 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli ve 2019/26 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 25.06.2019 tarihli ve 2019/1555 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.07.2019 tarihli ve 2019/68763 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise mernis adresine aynı Kanun"un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği,
Somut olayda, uzlaştırmacı tarafından 21.11.2018 tarihinde müşteki ve şüpheliye davetiye çıkartılması talebinde bulunulduğu, bunun üzerine uzlaştırma bürosu tarafından müşteki ..."nun ".... Mah. .... Sokak 4/1/1 ....l" şeklindeki mernis adresine 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince tebligat gönderildiği, müştekiye gönderilen uzlaşma teklif formunun da içerisinde olduğu zarfın üzerinde muhatabın taşınmış olduğuna dair ibarelerin yer aldığı, keza şüpheli ..."in ".... Mah. .... Sokak 26/2 ...." şeklindeki mernis adresine 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince tebligat gönderildiği, şüpheliye gönderilen uzlaşma teklif formunun da içerisinde olduğu zarfın üzerinde muhatabın taşınmış olduğuna dair ibarelerin yer aldığı, bu suretle teklifin reddedilmiş sayıldığından bahisle uzlaşma sağlanamadığı yönünde rapor düzenlenmiş ise de; uzlaştırmacının tarafların öncelikle bilinen son adresine gönderdiği davetiyenin iade gelmesi üzerine yukarıda detaylıca açıklandığı üzere bürodan mernis adresine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerekirken, uzlaştırma bürosu tarafından tarafların mernis adreslerine doğrudan Tebligat Yasası"nın 21/2. maddesinin uygulanması şerhini içeren tebligat çıkartıldığı ve anılan yasanın 21/2. maddesi uyarınca tebliğde bulunulduğu, yapılan bu tebligatın usulsüz olduğu, usulsüz tebligata dayalı olarak uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun da usulünce tanzim edildiğinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle itirazın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli ve 2019/26 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.