23. Hukuk Dairesi 2015/8179 E. , 2017/908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 09.07.2012 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 30.09.2013 günlü fesihname ile karşılıklı feshedildiğini, sözleşmenin feshedilmesine rağmen davalıya devredilen tapunun tekrar müvekkiline devredilmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini mümkün değilse gerçek değerinin tespiti ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamından, tarafların düzenleme şeklindeki fesihname ile aralarındaki sözleşmeyi feshettikleri ve fesihnamede taşınmazın davacıya geri verildiğinin belirtildiği, aynı tarihli adi yazılı belgede ise, taşınmazın satıldığının, emlakçının alacağının ödendiğinin belirtildiği, geçerli vekaletle yapılan temlike değer verilmesi gerektiği, tescilin yolsuz olmadığı ancak, satış bedelinin davacıya ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebinin reddine terditli talep olan alacak talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 09.07.2012 günlü düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, aynı günlü vekaletname ile davacı arsa sahibince, ..."ya taşınmazın satışını da kapsayacak şekilde yetki verilmiş, 08.08.2012 tarihinde, ..., anılan vekaletnameyle davacıya ait hisseyi davalıya tapuda devretmiştir. Bundan sonra, sözleşme, taraflar arasında imzalanan 30.09.2013 günlü düzenleme şeklindeki fesihname ile feshedilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, arsa sahibince, edim ifa edilmeden, yükleniciye yapılan tapu devrinin avans niteliğinde olduğu, Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir. Taraflar sözleşmenin geriye etkili feshi halinde ise birbirlerine verdiklerini, geri vermekle yükümlüdürler. Somut olayda, taraflar sözleşmeyi karşılıklı geriye etkili feshetmişlerdir. Her ne kadar, fesihnamede, sözleşme konusu arsanın davacıya geri verildiği belirtilmiş ise de, tapu kayıtlarının incelenmesinden, davacıya devrin gerçekleşmediği sabittir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan ve fesihname ile aynı günlü 30.09.2013 tarihli adi yazılı belgede yer alan bedelin tahsiline yönelik beyanın, emlakçı olduğu kabul edilen dava dışı ..."nun alacağının kalmadığına yönelik olduğu kabul edilmiş, bu hususta davalı yanca temyiz talebinde bulunulmamıştır. Bununla birlikte, adi yazılı belge ile tapu devretme yükümlülüğü de doğmaz.
İzah edilen nedenlerle, mahkemece, tapuda avans niteliğinde olan devrin, fesih ile hükümsüz hale geldiği ve iadesinin zorunlu olduğu, taşınmaz devrine ilişkin sözleşmelerin, resmi şekle tabi olması dikkate alındığında, buna ilişkin adi yazılı belgenin geçersiz sayılması gerektiği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.