Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13707
Karar No: 2019/16644
Karar Tarihi: 23.09.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13707 Esas 2019/16644 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık bir öğretmenin, öğrencilerine karşı işlediği kasten yaralama suçundan Inegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, fakat Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu anlatılmaktadır. Hukuka aykırılık iddialarının kanun yararına bozma kapsamına girmemesi gerektiği belirtilerek, bu talep reddedilmiştir. Ancak, sanığın mağdurlara karşı işlediği suçun haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmaması ve sanığın kamu görevlisi olmasının dikkate alınarak cezanın artırımı konularında hukuka aykırılıkların tespit edildiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle mahkumiyet kararları, kanun yararına bozulmuştur. Karardaki kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-b, 62/1 ve 52/2 maddeleri, TCK’nin 29. maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 86/3-b ve 86/3-d maddeleri, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi.
3. Ceza Dairesi         2019/13707 E.  ,  2019/16644 K.

    "İçtihat Metni"

    Katılanlar ..., ..., ..., ...’yı basit yaralama suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-b, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası (dört kez) adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2018 tarihli ve 2017/286 Esas, 2018/289 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 24.06.2019 tarihli ve 2019/5512 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.07.2019 tarihli ve 2019/68235 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1) Aynı olayda sanığın mağdur ..."a karşı işlediği kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa 1. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 03.12.2018 tarihli ve 2018/1436 esas, 2018/2653 karar sayılı ilâmında yer alan, "Haksız tahrik yönünden yapılan değerlendirmede sanığın nöbetçi öğretmen olarak görevi başında bulunduğu, mağdur ve arkadaşlarının okulun disiplin kurallarını ve yasaklarını ihlal ederek dışarı çıkmak istediği, sanığın hukuki sorumluluk doğurabileceğinden buna izin vermek istemediği ve mağdurlar ile arasında tartışma çıktığı anlaşılmakla, mağdurdan kaynaklanan ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında TCK"nin 29. maddesi gereğince sanığın cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak sanığın 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir." şeklindeki açıklamalar da nazara alındığında, sanık hakkında belirtilen şekilde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında,
    2) Adı geçen sanığın mağdurlara karşı kasten yaralama eylemine ilişkin olarak mağdurların beden veya ruh bakımından kendilerini savunamayacak durumda bulunup bulunmadıklarına ilişkin olarak Adlî Tıp Kurumundan rapor alınmaksızın, sanık hakkında verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’nun 86/3-b maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılmasında,
    3) Kamu görevlisi olan sanık öğretmen hakkında mağdur öğrencilere yönelik gerçekleştirdiği kasten yaralama eylemine ilişkin olarak, kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzun kötüye kullanıldığı nazara alınarak, verilen cezadan 5237 sayılı Kanun’nun 86/3-d maddesi uyarınca 1/2 oranında artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık hakkındaki hükümlere yönelik (1) numaralı bozma talebi yönünden yapılan incelemede;
    Öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nin 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır. Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14.11.1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2/29-56 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.)
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; sanık ... hakkında, mahkemece yargılama yapılarak deliller usulünce değerlendirilerek katılanlar ..., ..., ..., ...’yı basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralama eyleminden TCK’nin 86/2, 86/3-b, 62, 52/2 maddeleri uyarınca 3.000,00 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği; kanun yararına bozmaya konu edilen İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2018 tarihli ve 2017/286 Esas, 2018/289 Karar sayılı mahkumiyet kararlarındaki ileri sürülen hukuka aykırılığın 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesindeki hallere dahil olmayıp hakimin takdir hakkına ilişkin olduğu, mahkemenin de sanık hakkında TCK’nin 29. maddesini uygulamadığı ve takdir hakkını bu yönde kullandığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan bu nedenle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen (1) numaralı düşünce yerinde görülmeyerek bu konudaki kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
    2) Sanık hakkındaki hükümlere yönelik (2) ve (3) numaralı bozma talepleri yönünden yapılan incelemede;
    Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; İnegöl 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.04.2018 tarihli ve 2017/286 Esas, 2018/289 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi