Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9692 Esas 2017/1802 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki birleştirilen alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Mahkemece verilen, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin karar taraf vekilllerinin temyizi üzerine Dairemizin 02.04.2014 gün 2014/1423 E.-2014/6413 K. sayılı kararı ile onanmış, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine Dairemizin 25.12.2014 gün 2014/14919 E. -2014/18774 K. sayılı kararı ile "mahkemece, davacının asıl ve birleşen davadaki faiz talepleri hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekirken, ilamda yazılı nedenlerle onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir." gerekçesiyle karar düzeltme talebi kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının faiz talebinin yerinde olduğu, dava öncesi davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir evrak ibraz edilmediği, 21/01/2013 tarih ve 2012/69 esas 2013/163 karar sayılı yerel mahkeme ilamında hükmedilen 75.000,00.TL tazminatın 10.000,00 TL.sine asıl dava tarihinden itibaren, 65.000,00.TL sine ise birleşen dosyanın dava tarihinden itibaren ticari avans faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın faiz açısıdan kabulüne, 21/01/2013 tarih ve 2012/69 esas 2013/163 karar sayılı ilamı ile toplam 75.000,00 TL nin davalıdan alınarak icra dosyasına yatırılmasına ilişkin verilen karar Yargıtay 19 HD 02/04/2014 tarih ve 2014/1423-6413 esas karar sayılı ilamı ile onanmış ve bu hüküm aynı dairenin 25/12/2014 tarih ve 2014/14919-18774 esas karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebi red edilerek kesinleştiğinden bu hususta yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, davacı vekilince hüküm temyiz edilmiştir.
Hüküm bozulmakla tümüyle ortadan kalkacağından bozmadan sonra kesinleşen yönler ve usul-i kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle, hem işin esası hem de fer-ileri yönünden taraflara yüklenecek hak ve borçların açık ve tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmesi suretiyle 6100 sayılı HMK"nın 297. Maddesine uygun biçimde hüküm kurulması gerekirken, işin esasının kesinleştiğinden bahisle esas hakkında hüküm kurulmayıp sadece faiz yönünden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.