Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/182
Karar No: 2016/112
Karar Tarihi: 29.01.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/182 Esas 2016/112 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/182 E.  ,  2016/112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın davalı T. Garanti Bankası A.Ş. yönünden kabulüne, diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ...Telekomünikasyon ve Dayanıklı Tüketim Mamülleri Pazarlama A.Ş. yönünden reddine dair verilen 11.11.2010 gün ve 2008/2153 E., 2010/1871 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan T. Garanti Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11.09.2012 gün ve 2011/5677 E., 2012/12993 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sonunda gereği görüşüldü:
    Mahkemece verilen hükmün bozulması üzerine mahkemece ilk kararda direnilmiş, direnme kararı davalılardan T. Garanti Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında; mahkemece mevcut dava dosyasında davalılardan ...’ye yapılan tebligatların usul ve yasaya uygun olup olmadığı hususu önsorun olarak incelenmiştir.
    Maddi olayın incelenmesinde;
    Asıl davada, davalılardan ...’ye dava dilekçesinin tebliği için dava dilekçesinde gösterilen “....” adresine çıkarılan tebligat, “alıcısı adresten taşınmış yeni adresi bilinmiyor” açıklamasıyla 31.12.2008 tarihinde iade olunmuş, Mahkemece anılan davalının UYAP’taki adresine tebligat yapılmasına karar verilerek “.....” adresine çıkarılan tebligat da “belirtilen adreste ...oturuyor alıcı adresten taşınmış yeni adresi belli olmadığından mahalle muhtarının tasdikli beyanına göre iade” açıklamasıyla ve... Mahallesi Muhtarı Hacı Duran’ın imzası ile 16.04.2009 tarihinde iade olunmuş, bunun üzerine Yerel Mahkemece davalının mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu (TK)’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasına karar verilerek “...” adresine çıkarılan tebligat “Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 6 nolu tebligat parçası adresteki kapıya asılmıştır. Ayrıca en yakın komşusu …arandı bulunamadı…haber verilmiştir” açıklamasıyla 09.07.2009 tarihinde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
    Birleşen davada, davalılardan ...’ye dava dilekçesinin tebliği için, dava dilekçesinde gösterilen “...” adresine çıkarılan tebligat, “muhatap taşınmış yeni adresi bilinmiyor” açıklamasıyla 07.10.2009 tarihinde iade olunmuş, Mahkemece bu husus zapta geçirilerek 19.11.2009 günlü yargılamada davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilip asıl dava ile birleştirildikten sonra 10.12.2009 günlü yargılama sırasında, birleşen davada anılan davalıya tebligatın yapılamadığı görülmekle dava dilekçesi ile birleştirme kararının kendisine TK’nın 35. maddesine göre tebliğ edilmesine karar verilmiş ve “...” adresine çıkarılan tebligat “Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 6 örnek nolu formülün parçası adresteki kapıya asılmıştır. Ayrıca en yakın komşusu …arandı bulunamadı…haber verilmiştir” açıklamasıyla 25.12.2009 tarihinde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
    Adı geçen davalı yargılamalara katılmamış, yokluğunda verilen kararın davalıya tebliği için ...adresine çıkarılan tebligat “Gösterilen adresten ve mahalle muhtarından soruldu. Muhatap adres bırakmadan taşınmıştır. Açık adresi belli değil. Muhtar beyanına istinaden iade” açıklamasıyla ve ... Mahallesi Muhtarı ...nın imzası ile 01.02.2011 tarihinde iade olunmuş, sonrasında ...adresine çıkarılan tebligat “Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 6 örnek nolu formülün parçası adresteki kapıya asılmıştır. Ayrıca en yakın komşusu Zekeriya Gün’e haber verilmiştir” açıklamasıyla 28.02.2011 tarihinde karar tebliğ edilmiştir.
    Özel Daire bozma kararı ile bozma sonrası ilk duruşma günü anılan davalıya “Mernis Adresi” açıklamasıyla “...” adresine “Taşınmış (tükenmez kalemle daire içine alınmış)/tanınmıyor olması nedeni ile 6099 sayılı Yasa gereği K.Başı mahalle muhtarı ...’e tebliğ edildi. İhbar adrese yaptırıldı” açıklamasıyla ve mahalle muhtarı ...imzasıyla 01.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, direnme kararı da aynı adrese ve aynı açıklama ile 22.03.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    Bilindiği üzere, TK’nın 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” hükmü bulunmaktadır. 6099 sayılı Kanunla; bu maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra ile de “Bilinen son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” düzenlemesi getirilmiştir.
    Anılan Kanunun 19.03.2003 gün ve 4829 sayılı Kanunun 11. maddesi ve 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik “Adres Değiştirmenin Bildirilmesi Mecburiyeti” başlıklı 35. maddesinde ise;
    “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
    (Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
    (Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
    (Ek : 6/6/1985 - 3220/12 md.; Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.
    (Ek fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.”
    hükmü yer almaktadır.
    Madde metninde geçen ‘kaza mercii’nden ne anlaşılması gerektiği, ‘Kazai Tebligat’ başlıklı, TK’nın 2. Babının 1. Faslından çıkartılmakta; bu fasıl adli, idari ve askeri kaza mercilerince yapılacak tebliğlerde uygulanacak özel hükümleri içermektedir (TK. m.34/1).
    Kazai mercilerin yapacakları tebligat, TK’nın “Umumi Hükümler” başlığını taşıyan Birinci Babının genel hükümlerine (TK. m.1-33) tabi olduğu gibi, sadece kazai merciler tarafından yapılan tebligatlarda uygulanmak üzere vazedilen özel hükümlere (TK. m.34-44) de tabi kılınmıştır.
    TK’nın 35. maddesi hem kazai tebliğler ve hem de icra tebliğleri bakımından uygulanabilen bir hüküm olup; yargılama sırasında taraflardan birinin adresini değiştirmiş olması halinde, bundan sonraki kazai tebliğlerin nasıl yapılacağını düzenlemektedir.
    Kazai tebliğler bakımından 35. maddenin uygulanabilmesi için, taraflardan birinin o dava ile ilgili olarak kendisine tebliğin yapıldığı adresini daha sonra değiştirmiş olması gerekir.
    Eğer, taraflardan birine bir dava ile ilgili olarak ilk defa tebliğ yapılacak ise, muhatabın, adresini tebliğden önce değiştirmiş olması halinde 35. madde kural olarak uygulanmaz. Bu kuralın istisnası aynı maddenin dördüncü fıkrasında yer almaktadır.
    Maddenin dördüncü fıkrasında, adresini değiştiren muhataba kazai merci tarafından daha önce bir tebliğ yapılmamış olsa bile, yeni tebliğlerin 2. ve 3. fıkraya göre yapılacağını istisnaen kabul etmiştir. Bu halde, muhatabın daha önce tebliğ yapılan adresinin değiştirilmesi değil; henüz tebligat yapılmadan adresin değiştirilmesi nedeniyle tebligat yapılamayıp, tebliğ evrakının salt bu nedenle iade edilmesine yol açan adres değişikliği sebebiyle 2. ve 3. fıkranın uygulanması söz konusudur (MUŞUL Timuçin, Tebligat Hukuku, 2.Bası, İstanbul 2008, syf.108-113).
    Tebliğ ile ilgili kanun ve tüzük hükümleri tamamen şeklidir, tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın, usul yasaları ile ilişkisi de daima gözönünde tutulmalıdır.
    Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 16/2. maddesine göre, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.
    Tebligat Kanunu ile yönetmeliğinin bu konuda etkili önlemler almış olmasının tek amacı, tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır.
    Şu hale göre; yazılı tebligat, bir davaya ilişkin işlemleri o davayla ilgili kişilere bildirmek için, mahkemelerce Kanuna uygun biçimde yapılan bir belgelendirme işlemidir. Dolayısıyla, Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin en küçük ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur.
    Tebligat Kanunu ile yönetmeliğinde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz. Nitekim, Kanunun ve yönetmeliğin belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı yerleşik yargısal içtihatlarda da açıkça vurgulanmıştır.
    Şu hale göre mahkemece yapılacak iş; Yerel Mahkeme direnme kararı ile direnme kararının temyizine ilişkin davalı banka vekilinin temyiz dilekçesinin davalılardan ...’ye usulüne uygun olarak tebliği ile temyiz süresi beklenilerek temyiz yoluna başvurma olanağı sağlamak ve açıklanan eksiklik giderildikten sonra dava dosyasını Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gereği yerine getirilmek üzere göndermek olmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.01.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi