Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2550 Esas 2020/8611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2550
Karar No: 2020/8611
Karar Tarihi: 22.09.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/2550 Esas 2020/8611 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın, Kayışdağı mahallesinde bulunan bir otoparka götürerek, hileli yöntemlerle katılanlara ucuza araç alacağı vaadinde bulunduğu ve katılanlardan kapora aldığı ancak söz verdiği araçları vermeyip, aldığı paraları da iade etmediği tespit edilmiştir. Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı için karar onanmıştır. Ancak sanığın aynı suçu birden fazla kişiye karşı işlediği ve bu nedenle cezasının artırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın cezasının artırılması gerekirken hüküm kurulması Kanuna aykırı bulunarak karar bozulmuştur.
Ilımlı düşünceler açısından, Türk Ceza Kanununun 157/1, 52/2 ve 53. maddeleri, dolandırıcılık suçunu düzenler. 5237 sayılı TCK'nın 43/2. maddesi, zincirleme suçların cezalarını artırmaktadır. Bu kararın bozulması, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca olmuştur.
15. Ceza Dairesi         2019/2550 E.  ,  2020/8611 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK’nın 157/1,52/2,53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede,
    Sanığın, hileli hareketlerle katılanlara Yapı Kredi Finansal Kiralamadan ucuza araç alacağını vaat ederek Kayışdağı mahallesinde bulunan .... Otomotiv isimli otoparka götürdüğü, buradaki araçları göstererek kendilerini ikna ettiği ve katılanlardan ayrı ayrı kapora almasına rağmen sanığın katılanlara araç almadığı gibi almış olduğu paralarıda iade etmemek suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Katılanların ve müştekinin aşamalarda değişmeyen beyanlarına ve mahkemenin kabulüne göre, sanığın şikayetçileri birlikte otoparka götürerek, onları hasarlı araçları ucuza alacağından söz ederek kandırması ve hepsinden ayrı ayrı kaparo alması karşısında, aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmiş olması nedeniyle sanık hakkında bir kez ceza verilip 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasının artırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, mahkemece sanık hakkında verilen 23/12/2012 tarihli ilk mahkumiyet hükmünün sadece sanık tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.