Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2141
Karar No: 2019/377
Karar Tarihi: 29.01.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/2141 Esas 2019/377 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/2141 E.  ,  2019/377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    KARAR


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen 29.01.2019 gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu Süleyman oğlu ..."ın zilyetliğinde iken 20.11.1993 tarihli hibe senedi ile oğlu ..."a hibe edildiği belirtilerek ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak Helvacılar Köyü çalışma alanında bulunan 190 ada 2, 192 ada 64, 93, ve 99, 200 ada 30, 203 ada 12, 207 ada 2, 210 ada 34, 229 ada 5 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 191 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1280/2880 hissesi, 210 ada 173 parsel sayılı taşınmazın ise 2560/138240 hissesi davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tespitine esas hibe senedindeki imzanın murise ait olmadığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazların kadastro tespiti Süleyman oğlu Satılmış tarafından 20.11.1993 tarihinde oğlu Satılmış oğlu Satılmış"a hibe senedi ile devredildiği belirtilerek yapılmıştır. Davacı, taşınmazların murisi Süleyman oğlu Satılmış"a ait olup hibe senedindeki imzanın murise ait olmadığı, kendisinin de miras payı olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Şu halde taşınmazların öncesinin ortak muris Süleyman oğlu Satılmış"a ait olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, tapusuz olan taşınmazların tespitte belirtildiği şekilde murisin iradesiyle davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; mahkemece ispat külfetinin davalı tarafta bulunduğu göz ardı edilerek, senet aslının temini davalıdan istenilmeden, senet aslının temin edilememesi halinde murisin bağış iradesi ile sağlığında taşınmazların zilyetliğini davalıya devredip devretmediği yöntemince araştırılmadan davacı tarafın, kadastro tespitine dayanak olan 20.11.1993 tarihli hibe senedindeki imzanın muris Süleyman oğlu ..."a ait olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
    Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davalıdan 20.11.1993 tarihli hibe senedinin aslının sunması istenmeli, imzanın murise ait olması halinde senet içeriğinde "taşınmazların hibe edildiği ve bu maksatla zilyetlikle birlikte tüm tasarruf hakkının devredildiği" açık bir şekilde ifade edildiğinden davanın reddine karar verilmeli, senet aslının temin edilememesi halinde murisin hibe iradesinin araştırılması için davalının bu konudaki delilleri sorulup mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, zilyetliğin tarafların murisi Satılmış tarafından davalıya devredilip devredilmediği, davalının zilyetliği varsa başlangıç tarihi ve ne sıfatla zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; zilyetlik ve hibe durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    29.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    G/K

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi