23. Hukuk Dairesi 2015/8268 E. , 2017/906 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yüklenici ile müvekkilinin murisi arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, dairelerin süresinde teslim edilmediğini, projeye aykırı imalatlar olduğunu ileri sürerek, gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedelinin ve cezai şartın tahsili ile projeye aykırılıkların giderilmesi için davalıya ait iki adet dairenin satışına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, sözleşmede belirlenen tarihte teslim yapılmadığı, yapı kullanma izninin yargılama sırasında alındığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile gecikme tazminatı ve eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsiline, diğer taleplerinin reddine, satış iznine ilişkin talebin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, taraflar arasında imzalanan 01.10.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmeye göre, inşaatın yapı kullanım izin belgesi alınmak suretiyle 23.02.2007 tarihinde teslim edilmesi gerektiği hususu sabittir. Yine sözleşmenin 11. maddesinde, yükleniciye satış yetkisi verme aşamaları düzenlenmiştir. Davalı yüklenici, inşaatın aşamalarına göre, satış yetkisi istendiği halde, davacı arsa sahibinin bu yetkiyi vermediğini savunmuş ve bu konuda 23.11.2006 tarihinde Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/458 Esas ve 2009/448 Karar sayılı dava dosyası ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Alacaklı, kendi kusurlu davranışı ile zararın artmasına sebep olamayacağından, mahkemece, anılan dava dosyasının, davalının edimini yerine getirmesindeki gecikmesine etkisi incelenip değerlendirilerek, dava konusu edilen gecikme tazminatı hakkında sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.