Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6769 Esas 2017/1797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6769
Karar No: 2017/1797
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6769 Esas 2017/1797 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya mal sattığını ve karşılığında senet aldığını, ancak davalı borcunu ödemediği için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ise itiraz ederek takibi durdurduğunu belirtmiş ve itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise bonodaki imza ve yazıların müvekkilinin el ürünü olmadığını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Yapılan incelemeler sonucunda davacının dava konusu takibe dayanak bonodaki imzanın davalıya ait olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının dava talebi reddedilmiş, bonoyu alan alacaklı içinse %40'a tekabül eden 44.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Ticaret Kanunu'nun 610. maddesi bonoların hukuki niteliğini açıklamaktadır.
- Borçlar Kanunu'nun 58 ve 59. maddeleri senetlerde imza sahibinin kimliğinin doğrulanması için gereken hususları belirlemektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/6769 E.  ,  2017/1797 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal sattığını ve karşılığında senet aldığını, davalı borcunu ödemediğinden hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40"dan aşağı olmamak kaydı ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, bonodaki imza ve yazılarının müvekkilinin el ürünü olmadığının incelemede ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu takibe dayanak bonodaki imzanın davalı borçluya ait olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine, bonoyu alan alacaklının başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşıldığından asıl alacağın % 40 ına tekabül eden 44.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin temyizi, hükmedilen kötü niyet tazminatının lehine olması gerekirken aleyhine karar verilmesinin doğru olmadığı yönüne ilişkindir. Dava reddedildiğinden ve davacının takibinde kötü niyetli olduğu mahkemece benimsendiği halde, kötü niyet tazminatı davalı lehine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacının bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine "davacıdan alınarak davalıya verilmesine" sözcük dizisinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.