Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21945
Karar No: 2015/7899
Karar Tarihi: 04.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/21945 Esas 2015/7899 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı çelik konstrüksiyon imalat ustası olarak çalıştığı işyerinde sözleşmesinin haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiş. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve taraflar arasında uyuşmazlık işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlerin hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şart olup, sözleşmenin sona erme şekli ve haklı nedenin önemi bulunmamaktadır. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. İşçinin önceki dönemlerde aynı işverene ait işyerlerindeki çalışmalarının izin hesabının belirlenmesinde dikkate alınması gerekmektedir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. Mahkemece ödemeye ilişkin banka dekont asılları getirilerek, ödemenin ücret ve yıllık izin alacaklarına karşılık yapıldığı belirtildiğinden Ocak ve Şubat ayı maaşları yatırılan tutardan düşülerek yatırılan yıllık izin ücreti hakkında karar verilmelidir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. ve 59. maddeleri bu konuda detaylı açıklamalar içermektedir.
7. Hukuk Dairesi         2014/21945 E.  ,  2015/7899 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İskenderun 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 24/06/2014
    Numarası : 2014/156-2014/255

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, davacının çelik konstrüksiyon imalat ustası olarak 04.08.2005-24.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının istifa etiğini, yıllık izinlerini kullandığını, fazla mesai yapmadığını, genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalışmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi zorunludur. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.
    Somut olayda, davalı yıllık izin karşılığı 24.02.2012 tarihinde davacı hesabına Ocak ve Şubat maaşı ile birlikte ödeme yaptığını savunmuştur. Mahkemece davalının bu yöndeki savunmaları dikkate alınmadan hüküm kurulmuştur. Ödeme belgeleri borcu sona erdiren itiraz niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında hatta temyizde dahi ileri sürülebilir. Mahkemece ödemeye ilişkin banka dekont asılları getirilerek, ödemenin ücret ve yıllık izin alacaklarına karşılık yapıldığı belirtildiğinden Ocak ve Şubat ayı maaşları yatırılan tutardan düşülerek yatırılan yıllık izin ücreti hakkında karar verilmelidir. Banka ödeme kayıtları değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi