15. Hukuk Dairesi 2015/5944 E. , 2016/435 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :.. Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine karşı yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin, görevsizlik nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli .. Nöbetçi Tüketici Mahkemesi"ne gönderilmesine dair kararı, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve Kanun"un 87. maddesi uyarınca, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun"un "amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemelidir" denildikten sonra, tanımlar bahsini düzenleyen 3. maddesinin (ı) "Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", (k) "tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" (l) bendinde ise, "Tüketici işlemini" tanımlarken ise, "mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade eder denilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve yukarıda tanımları verilen sözleşme ve hukuki işlemin olması gerekir. Yani tüketici mahkemesinin görevi belirlenirken sözleşmenin niteliğine ve tarafların sıfatına bakılması gerekmektedir. Her ne kadar, eser sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım ihtilaflar bu Kanun ile tüketici mahkemelerinin görev alanına alınmış ise de, taraflar arasındaki akdi ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanıyor olması salt bu sebeple genel mahkemelerin görevini ortadan kaldırmaz. Zira, tüketici mahkemesinin görevli olabilmesi için sözleşmenin taraflarından birisinin nihai tüketici konumunda olması gerekmektedir. Öte yandan Anılan Yasa"nın 73. maddesinde, "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" düzenlemesi bulunmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Somut uyuşmazlıkta ise; davacı, kendisinin kişiye özel tasarım ve dekorasyon işlerini yapan butik bir mağaza olduğunu, davalı ile yapmış olduğu sözlü sözleşme uyarınca davalının Kadıköy/İstanbul ve Kartepe/Kocaeli adreslerindeki taşınmazlarının her türlü dekorasyon, boya, badana, imalât, mobilya ve inşaat işlerini yaptığını, ancak; bu işe ilişkin olarak düzenlemiş olduğu toplam 231.608,12 TL tutarlı iki adet fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, bu alacağının tahsili için yürütmüş olduğu icra takibine yapılan itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı iş sahibinin 6502 sayılı Kanun"un az yukarda bahsedilen 3/k maddesinde tarif edilen nihai tüketici konumunda olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu yönde bir araştırma yapılmaksızın salt taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermesi doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı tarafından temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.