16. Hukuk Dairesi 2017/3656 E. , 2021/3707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 11, 38, 39, 88, 216, 217, 246, 247, 248, 283, 387, 105 ada 3, 4, 111 ada 16, 22, 23, 39, 4, 43, 44, 46, 50, 51, 52, 116 ada 1, 128 ada 61 ve 133 ada 15 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı taşınmazlar, toprak tevzi komisyonu tarafından oluşturulan tapu kaydı, irsen intikal, harici taksim, ifraz ve satın alma nedenleriyle, payları oranında ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların yaklaşık 40 dönüm miktarındaki kısmının kök muris Hasan’dan geldiğini, kalan kısmın mirasbırakanları ...’den intikal ettiğini ileri sürerek, taşınmazlardaki ... payına yönelik dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 101 ada 11, 38, 39, 88, 216, 217, 246, 247, 248, 283, 387, 105 ada 3, 4, 111 ada 16, 22, 23, 39, 4, 43, 44, 46, 50, 51, 52, 116 ada 1, 128 ada 61 ve 133 ada 15 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Sebahattin Özdemir vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ... oğlu ... mirasçıları ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların toplam 40 dönüm miktarındaki bölümünün kök muris ...’dan; kalan kısmın ise murisleri ... ’den intikal ettiğini, ancak kadastro tespit çalışmalarında davaya konu tüm taşınmazların kök muris mirasçıları adına tespit edildiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazlardaki ... payının iptal edilerek adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalı ... ise, çekişmeli taşınmazların tamamının kök muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların kök muris ...’dan intikalen geldiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi, davacı ve davalı tanıkları, çekişmeli taşınmazların öncesinin kime ait olduğunu bilmediklerini, ancak öteden beri davacıların murisi tarafından kullanıldığını ifade etmişlerdir. Bu beyanlara göre, çekişmeli taşınmazların kök muristen intikal ettiği yönündeki iddianın ispat edilemediği, taşınmazların davacıların murisinden intikalen geldiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davacılar dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazların 40 dönüm miktarındaki bölümünün kök muristen intikal ettiğini ifade ettiklerine göre, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, bu taşınmaz bölümlerinin dava konusu hangi taşınmazlara isabet ettiğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, kök muristen intikal eden taşınmaz bölümlerinin tespiti bakımından mahallinde yeniden keşif yapılarak ve davacılara sorulmak suretiyle, kök muristen intikal eden taşınmaz bölümleri belirlenmeli ve bu bölümler yönünden davacıların kök muristen gelen miras payları oranında adlarına tescile, kalan taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.