5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/13210 Esas 2021/4070 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/13210
Karar No: 2021/4070
Karar Tarihi: 15.03.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/13210 Esas 2021/4070 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 5607 sayılı Kanuna muhalefetten suçlu bulunduğu ve hüküm giydiği belirtilmiştir. Gümrük İdaresi vekilinin hükümden zarar gördüğü ve temyiz hakkı olduğu ifade edilmiştir. Temyiz talebinin reddedildiği ve yerel mahkeme kararının bozulduğu belirtilirken, suç tarihine göre 5607 sayılı Kanun'un 3/5. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi arasına eklenen düzenleme ile ceza miktarının eşyanın değerine göre azaltılabileceği ve etkin pişmanlık uygulamasının mümkün hale geldiği vurgulanmıştır. Kararda, suçtan zarar görmeyen TAPDK'nin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücreti tayin edilmesi istenmiştir.
Detaylı açıklama:
- Suç: 5607 sayılı Kanuna muhalefet
- Yaptırım: Hükümlülük, müsadere
- Temyiz eden: Gümrük İdaresi vekili
- Yapılan inceleme: Temyiz talebi reddedildi, mahkeme kararı bozuldu
- Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun'un 3/5. maddesi
- 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ve 5607
7. Ceza Dairesi         2018/13210 E.  ,  2021/4070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Suçtan doğrudan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin 5271 sayılı CMK"nun 260/1. maddesi gereğince hükmü temyiz etme ve davaya katılma hakkı bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede ise;
    Suçtan zarar gören Gümrük İdaresi vekilinin yokluğunda verilen mahkeme kararının 27/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, hükmü CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 05/02/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, sanığın temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II- Sanık ... ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın üzerine atılı eylemi 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeksizin 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi gereğince hüküm kurulması;
    2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3-Atılı suçun niteliğine göre suçtan zarar görmeyen TAPDK"nun davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücreti tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.