12. Ceza Dairesi 2020/170 E. , 2020/2928 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 89/3-c, 62, 53/1, 2, 3, 51/3, 53/6. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile müştekiler vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılma isteminde bulunmalarına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçilerin, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, meydana gelen kazada ..."in yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan ... ve vasisi ..."in CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın tamamıyla kusurlu olmadığı, mağdurun da %100 özürlü olmadığı, tazminat alabilmek için kendisini sakat gösterdiğine ilişkin, katılanlar vekilinin ise sanığın mahal şartlarına göre hızlı olduğu, mağdurda olay neticesinde kemik kırığı oluştuğu, konuşma yeteneğini kaybettiği, sanığın zararı gidermediği, bu nedenle TCK"nın 51/2. maddesi gereğince erteleme kararı verilemeyeceğine ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılanın 24/08/2012 tarihli Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının raporuna göre, hayati tehlike oluşturacak, vücudunda ağır (4) derece kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı, duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi yönünden olay tarihinden 18 ay sonra muayenesi ile değerlendirilmesinin uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, belirtilen muayenesi yaptırılarak kesin doktor raporunun alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-Dosya içeriğine göre sanığın idaresindeki araçla gece vakti aydınlatmanın olmadığı iki yönlü yolda seyir halinde iken, sola doğru viraja girdiği sırada karşı istikamete geçerek karşıdan gelen katılan ..."ın idaresindeki motosiklet ile çarpışması şeklinde meydana gelen ve katılanın yaralanması ile sonuçlanan olayda, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1, 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
2- Katılanın vücudunda kemik kırığı meydana gelecek ve konuşma yeteneğini kaybedecek şekilde yaralandığının kabul edildiği anlaşılmakla, sanık hakkında belirlenen temel cezasında sadece TCK"nın 89/3. maddesi uyarınca yapılması gerekirken, önce TCK"nın 89/2-b. maddesi uyarınca artırım yapılıp, belirlenen cezasında da TCK"nın 89/3-c. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
3- Cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceğinin ve TCK"nın 51/8.maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. ve TCK"nın 51/7-8. maddelerine aykırı davranılması,
4- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.