4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/91 Karar No: 2018/2958 Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/91 Esas 2018/2958 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/91 E. , 2018/2958 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 11/05/2017 gün ve 2015/9155-2017/2790 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Tebligatların nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nda düzenlenmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanunun"un “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Somut olayda; davacı tarafın karar düzeltme dilekçesinin davalılardan ... ve ..."a Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapıldığı, her iki davalının tebligat evraklarında da bilgisine başvurulan komşu adının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalılardan ... vasisi ..."a ise Mahkemenin gerekçeli kararının ve davacı tarafın karar düzeltme dilekçesinin Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapıldığı, bu davalıya yapılan tebligat evrakında da bilgisine başvurulan komşu adının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Adı geçen bu davalılara Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre yukarıda izah edilen şekilde yapılan tebligatlarda, muhatabın geçici olarak adresten ayrıldığının bildirilmesi halinde bildirimi yapan komşusunun kim olduğunun açık bir şekilde belirtilmesi ve imzasının alınması gerektiği, aksine bir durumda yapılan tebligatın geçerli olmadığı, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 tarihli, 12-765 esas, 730 sayılı kararında ifade edilmiştir. Dolayısıyla bu davalılar adına Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapıldığı anlaşılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir. Şu durumda; mahkemece davalılar ..., ... ve ... vasisi ..."a yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca mahkeme gerekçeli kararının ve davacının karar düzeltme dilekçesinin tebliğinin sağlanması, temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın gösterilen nedenle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.