11. Ceza Dairesi 2017/12301 E. , 2019/8296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar hakkında TCK’nin 205. maddesinin 2. cümlesi uyarınca artırım yapılabilmesi için, madde gerekçesine göre resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunun kamu görevlisi tarafından, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle işlenmesinin gerekli olduğu, somut olayda sanık avukat ...’nin suça konu İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2009/18290 Esas sayılı satış dosyasında alacaklı ya da borçlu vekili olarak herhangi bir taraf sıfatına haiz olmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Sanıklar hakkında İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2009/18290 Esas sayılı satış dosyasını incelemek amacıyla aldıktan sonra, satışı engellemek maksadıyla dosya içerisindeki belgeleri yok ettikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...’nin aşamalarda alınan savunmalarında, başka dosyada diğer sanık ...’nin alacaklısının vekili olduğunu, dolayısı ile satış sebebiyle alacaklı olduğu vekalet ücretini alma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle suç tarihinde dosyayı incelemek istediğini, ... ile de İcra Müdürlüğü’nde tesadüfen karşılaştığını ve olay nedeni ile daireye ikince kez gelmediğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, sanık ...’nin savunmalarında ve Dairemize hitaben yazdığı dilekçelerinde, diğer sanıkla birlikte İcra Müdürlüğüne gitmediklerini, ayrıca icra dairesi görevlileri ile usulsüz işlemleri nedeniyle aralarında husumet bulunduğunu, İzmir 17. İcra Dairesi müdürü Mehmet Çelik hakkında başka bir olay nedeniyle şikayetçi olması üzerine, bu kişinin İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarihli 2014/303 Esas ve 2014/324 Karar sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiğini bildirmesi, olayı tespit eden 20.01.2010 tarihli tutanakta imzaları bulunan tüm görevlilerin yargılama sırasında beyanlarına başvurulmaması, katılan vekilinin 17.02.2010 tarihli şikayet dilekçesinde satış aşamasından önce sanık ...’nin satışı engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunabileceği düşüncesiyle, suça konu icra dosyasının iki dosya olarak tutulduğunu, diğer dosyanın icra müdürünün kasasında bulunduğunu ve satışın belirtilen tarihte gerçekleştiğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; 20.01.2010 tarihli tutanakta imzaları bulunan zabıt katipleri Meral Sontoprak, Gökhan Arslan, 39141 sicil numaralı icra müdürü ve 39101 sicil numaralı icra müdür yardımcısının olayla ilgili tanık olarak beyanlarına başvurulması, yok edildiği iddia olunan belgelerin başka bir dosyada ikinci kopyasının muhafaza edilip edilmediği, yok edildiği iddia edilen belgelerin asıl belgeler olup olmadığının ve sanık ... ile dosyadaki icra müdürü arasında herhangi bir husumet bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, sanığın alacaklısının vekili konumunda bulunan sanık ...’nin diğer sanıkla iştirak halinde hareket ettiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğunun karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması, yasaya aykırı,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.