Esas No: 2019/17359
Karar No: 2021/25
Karar Tarihi: 11.01.2021
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/17359 Esas 2021/25 Karar Sayılı İlamı
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için; daha önce işlenmiş bir suçun varlığı ve işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanarak o kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için kullanması gerektiği, somut olayda ise, sanığın henüz herhangi bir suç işlemeden önce hakkında yakalama kararları bulunması sebebiyle kendisini kardeşine ait gerçek olan sürücü belgesini göstererek tanıtıp giriş yapması, yanında bulunan tanık ..."nun 155"i arayarak suç duyurusunda bulunması üzerine gerçek kimlik bilgisinin ortaya çıktığı ve tüm soruşturma evraklarının sanığın gerçek kimliği ile düzenlendiği olayda sanığın eyleminin kendi kimliğini gizlemek niteliğinde olduğu, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, sanığın eyleminde; TCK"nın 268/1. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması suçunun oluşmadığı gibi fiilinin TCK"nın 206. ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40 maddelerine aykırılıkta oluşturmayacağı; ancak 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 1. ve 2. maddesi gereği, özel veya resmi konaklama, dinlenme, bakım ve tedavi tesisleri ve işyerlerinde geçici veya sürekli olarak kalan, oturan ve çalışanlar, kimliklerini bildirmekle yükümlü olmaları ve bu yükümlülüğe aykırı davranmaları halinde, 1174 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca kabahat niteliğinde idari para cezasıyla cezalandırılacağı hükmü karşısında, sanığın eyleminin 1174 sayılı Kanunun 17. maddesinde “ kimlik bildirme belgesinde gerçeğe uymayan bilgi verme ” şeklinde tanımlanan kabahati oluşturacağı, bunun da aynı maddeye göre idari yaptırım gerektirdiği, ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 11.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.