Esas No: 2020/4782
Karar No: 2022/11379
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/4782 Esas 2022/11379 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir tehdit suçuyla ilgili olarak verilen yerel mahkeme hükmünü bozdu. Temyiz isteği reddedilemeyeceği için sanığın temyiz süresi devam ediyor. Hükümdeki temyiz süresi 15 gün olarak belirtilmesine rağmen, bu nedenle sanığın temyiz talebi süresinde kabul edildi. Ancak sonradan yapılan bir kanun değişikliği bu durumu etkileyebilir. Basit Yargılama Usulü ile ilgili kanun değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerekiyor. Bu sebeple hüküm bozuldu ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderildi.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 40/2 maddesi
- CMK'nın 232/6 ve 34/2 maddeleri
- 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesi
- 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrası
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararı
- Anayasa'nın 38. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 7 maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak Kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanık ...’in yüzüne karşı verilen kararı, cezaevi idaresi aracılığıyla da temyiz edebileceğinin Kanun yolu açıklamasında bildirilmemesi ve 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nun 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle yanıltıcı ifade kullanılması nedeniyle sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu, bu nedenle tebliğnamedeki ret düşüncesine iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar vermesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.