Esas No: 2020/1303
Karar No: 2022/397
Karar Tarihi: 25.01.2022
Danıştay 10. Daire 2020/1303 Esas 2022/397 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2020/1303 E. , 2022/397 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/1303
Karar No : 2022/397
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN MÜDAHİL
(DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : Kendi adlarına asaleten … ve
…'a velayeten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairenin 16/09/2019 tarih ve E:2019/6037, K:2019/5660 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, oğulları/kardeşleri olan küçük …'ın 24/09/2011 tarihinde yüksekten düşmesi üzerine götürüldüğü Çorum Devlet Hastanesinde başlayan tedavi sürecinde yaşanan ihmaller ve hayati tehlikesinin olmasına rağmen Çorum Devlet Hastanesinden Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine ambulans ve sağlık görevlisi olmadan sevk edilmesi nedeniyle hayatını kaybettiği, ambulans temininin zaman alacağı, kendi imkanlarıyla çocuğu götürmelerinin daha uygun olacağı belirtilerek, ambulans istemediklerine dair kendilerinden imzalı beyan alınmışsa da, bu beyanın idareyi sorumluluktan kurtarmayacağı, olayda idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık … ve … için ayrı ayrı 150.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 300.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespitine yönelik olarak Adli Tıp Kurumundan alınan rapora göre, müteveffa İrfan Çatal'ın Çorum Devlet Hastanesi KBB Polikliğinde muayenesinin yapılıp sevk kararı alınmasının uygun olduğu, ancak hava yolunun açıklığının sağlanması amacıyla çocuğun sevk edilmeden önce entübe edilmesi ya da trakeostomi açılması, stabil hale geldikten sonra ambulans ile sağlık personeli eşliğinde sevk edilmesi gerektiği, bunların yapılmamasının eksiklik olduğu, Çorum Devlet Hastanesinde yapılan tetkik ve muayenelerde bir eksiklik olmadığı kabul edilse bile bir üst basamak sağlık kuruluşuna sevk işlemlerinde ve ambulans hizmetlerinde yaşanan aksaklıkların idarenin sağlık hizmetlerini kusurlu yürüttüğünü gösterdiği, davacılar yakının ölümünde idarenin kusurlu olduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulü ile anne Hanife Çatal için 50.876,51 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, baba … için 40.496,36 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, kardeşleri … ve …'ın her biri için 10.000,00 manevi tazminat olmak üzere toplam 211.372,87 TL tazminatın 15/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların ve davalı yanında müdahilin temyiz başvurusu üzerine, Danıştay Onuncu Dairesince; temyize konu kararın manevi tazminata ilişkin kısmının onanmasına, maddi tazminata ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idare ve müdahil tarafından, olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 16/09/2019 tarih ve E:2019/6037, K:2019/5660 sayılı kararı kaldırılarak davalı ve müdahilin temyiz istemleri yeniden incelendi:
A) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, … VE …'A YÖNELİK OLARAK MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE VE KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİNDE;
HUKUKİ DEĞERLENDİRME;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, davacılardan müteveffanın kardeşlerinin manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİNDE;
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
1998 doğumlu, müteveffa … 24/09/2011 tarihinde yüksekten düşmesi nedeniyle Çorum Göğüs Hastalıkları Hastanesine, oradan ambulansla Çorum Devlet Hastanesine götürülmüştür.
Çorum Devlet Hastanesinde yapılan tetkikler sonucunda larinks subglottik düzeyde duvar bütünlüğünün bozulduğu tespit edilmiş, kendiliğinden solunumu olan küçük, hava yolu güvenliği için entübe edilerek yoğun bakım servisine alınmıştır.
Ertesi gün vokal kord ve larinks paralizisi tanısı ile 112 ambulansı ile larinks açıklığının değerlendirilmesi ve onarımı için Samsun Özel … Hastanesine sevk edilmiş, sevk edildiği hastanede bir gün yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra KBB servisine alınmış, takiplerinde genel durumunun iyi olduğu görülmüş, onarım operasyonu yapılmamış ve 29/09/2011 tarihinde taburcu edilmiştir.
17/10/2011 tarihinde solunum sıkıntısı ile Çorum Devlet Hastanesine getirilen küçüğün 17:12 sıralarında yapılan muayenesinde pasaj açıklığının 4-4,5 mm. olduğu belirlenmiş, acilen Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine sevk kararı alınmış, ilaç tedavisi verilmiş, solunum sıkıntısında gerileme gözlenmiştir.
Poliklinik kayıt defterinde, küçüğün babasının "kendi aracımla gitmek istiyorum, hastane ambulansını beklemek istemiyorum." şeklinde beyanı ve imzası alınmıştır.
17/10/2011 tarihli hasta sevk evrakında sevk gerekçesi olarak ileri tetkik ve tedavi, sevk vasıtası olarak rutin vasıta yazılmıştır.
Küçük, ailesi ile özel araçla yola çıkmış, 22:49 sıralarında Kırıkkale Özel Hilal Tıp Merkezine solunum ve kardiyak arrest halinde getirilmiş, müdahale ile kalp atımı sağlanmış, entübe edilerek Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesine ambulansla götürülmüş, ancak anılan hastaneye eks duhul olarak ulaştırılmıştır.
Davacılar tarafından, küçük …'ın 24/09/2011 tarihinde yüksekten düşmesi üzerine götürüldüğü Çorum Devlet Hastanesinde başlayan tedavi sürecinde yaşanan ihmaller ve hayati tehlikesinin olmasına rağmen Çorum Devlet Hastanesinden Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine ambulans ve sağlık görevlisi olmadan sevk edilmesi nedeniyle hayatını kaybettiği ileri sürülerek uğranıldığı iddia edilen zararlara karşılık toplam 300.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, yani zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'un, 53. maddesinde ölüm halinde uğranılan zararlar; " 1. Cenaze giderleri, 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar." olarak belirlenmiş, ölüm ve bedensel zararların belirlenmesine ilişkin 55. maddesinde; "Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anne ve babanın çocukları kaç tane olursa olsun, maddi durumları ne derecede bulunursa bulunsun, hatta gelecekleri, müesseselerce garanti altına alınmış bile olsa, bir gün zarurete düşüp düşmeyecekleri, çocuklarına muhtaç olmayacakları önceden kestirilemeyeceğinden, küçük yaşta ölen çocuk dahi, ana - babasının farazi (varsayım) bir desteği olarak kabul edilmektedir.
İdare Mahkemesince hükme esas alınan, davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma zararının tespitine ilişkin 27/01/2014 tarihli hesap bilirkişi raporu incelendiğinde; bakiye ömür belirlenmesinde PMF 1931 Hayat Tablosunun esas alındığı görülmektedir.
PMF 1931 Hayat Tablosu, Fransız nüfus verileri/istatistikleri kullanılarak 1931 yılında hazırlanmış bir tablodur. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır.
Destekten yoksun kalma zararı, özü itibarıyla varsayımsal verilere dayanılarak hesaplanmakta ise de; bilirkişi raporunun ilgililerin gerçek maddi zararlarını göstermesi için raporda gerçeğe en yakın ve güncel verilerin kullanılması esastır. Bu nedenle, tazminat hesabına esas bakiye ömrün belirlenmesinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun esas alınması gerekir.
27/01/2014 tarihli hesap bilirkişi raporunda; küçüğün anne ve babasının destek oranları ayrı ayrı, küçük evleninceye kadar %25, evlendikten sonra %20, birinci çocuğu olduktan sonra %17,5, ikinci çocuk olduktan sonra %15 olarak alınıp hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Yerleşik yargı uygulamalarında, küçük yaşasaydı evleninceye kadar gelirinden anne ve babanın her birine %25, evlendikten sonra %16'şar, ilk çocuk olduktan sonra %14'er, ikinci çocuk olduktan sonra %12,5'ar pay verilmesi kabul edilmiş olup, destek paylarının yerleşik içtihatlara uygun olarak hesaplanması gerekmektedir.
Bu durumda; Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma zararlarının yukarıda belirtilen şekilde belirlenmesi gerekirken, hükme esas alınacak yeterlilik ve nitelikte bulunmayan bilirkişi raporuna dayanılarak davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin kısmen kabul, kısmen reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, konusu belli bir miktarı içeren davalarda, yargılama gideri içinde yer alan kalemlerden nispi karar harcı dışındaki harç, posta gideri ve bilirkişi ücretinin haklılık oranına göre davanın taraflarına yükletilmesi; hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının ise, hükmedilen miktar yönünden haksız çıkmış olan davalı idareye yükletilmesi gerektiğinden, Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden verilecek kararda bu hususun gözetilerek yargılama giderlerinin belirlenmesi gerektiği açıktır.
C) TEMYİZ İSTEMİNE KONU MAHKEME KARARININ, … VE …'A YÖNELİK OLARAK MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNİN KISMEN KABULÜNE VE KISMEN REDDİNE İLİŞKİN KISMI YÖNÜNDEN İNCELENMESİNDE;
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Manevi zarar, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, ölüm veya uğranılan diğer cismani zarar nedeniyle duyulan acı ve ıztırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran belli ağırlıktaki her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmektedir. Kendisinin veya yakınlarının uğradığı tecavüz, saldırı veya meydana gelen bir ölüm olayı sonucunda; fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda, davacılar yakınının ölümü olayında hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda davalı idarenin kusurlu olduğu sabit olup, davacıların uğradığı manevi zararın, idari faaliyetin niteliği gözetilerek manevi tatmin sağlayacak, idarenin kusurunu ortaya koyacak makul bir tutarın ödenmesine karar verilmek suretiyle giderilmesi gerekir.
Olayda, idarenin mevcut kusuru, olayın oluş şekli dikkate alındığında, Mahkemece davacılardan … ve … için takdir edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemece … ve … için takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla bulunduğundan, manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınarak hükmedilecek manevi tazminat tutarı yeniden belirlenmelidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil …'ın temyiz istemlerinin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının;
a) … ve …'a yönelik olarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmının ONANMASINA,
b) Maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
c) … ve …'a yönelik olarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 25/01/2022 tarihinde, oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin kısmen onama, kısmen bozma kararı kaldırılarak, anılan kararda yer alan karşı oyda belirtilen gerekçelerle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.