23. Hukuk Dairesi 2016/9664 E. , 2017/888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İ...l Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi kararının uzatılması talebinin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik karara karşı ... Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulması ve başvurunun reddine ilişkin kararın temyiz edilmiş olması üzerine gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili,..... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 30.09.2015 tarihli 2014/2017 esas, 2015/803 karar sayılı ilamı ile müvekkili şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, bir yıllık erteleme süresinin 30.09.2016 tarihi itibariyle dolacağını, davacı şirketin iyileştirme projesi doğrultusunda faaliyetlerine devam ettiğini, borca batıklık halinin devam ettiğini ileri sürerek, iflas erteleme süresinin 30.09.2016 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 4. ve 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin 10/2. maddeleri gereğince ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl süresi içerisinde iflas erteleme ve tedbir kararı verilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nin 09.11.2016 tarih ve 2016/13 E., 2016/13 K. sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararında esas ve usul yönünden hata görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflas erteleme süresinin uzatımına ilişkindir.
Davacı taraf 20.07.2016 tarihinden önce 30.09.2015 tarihinde verilen şirketin iflasının ertelenmesi kararının, 1 yıl süreyle uzatılması talebinde bulunmuş, mahkemece 669 sayılı KHK"nın 4. maddesi ile 673 sayılı KHK"nın 10/2. maddesi uyarınca iflas erteleme ve tedbir kararları verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İflas erteleme kurumu, bilançosu borca batık sermaye şirketleri ve kooperatifleri, borca batıklıktan kurtulma ümidinin olması halinde kanun koyucu tarafından tanınmış bir haktır. Ekonominin dinamiği olan bu kurumların yüklendikleri görev sadece bu şirketlerin kendileriyle değil toplumla da ilgilidir. Yapılan işlerin kendileriyle ilişkili bir çok şirket, kurum, işçi vb. çevreleri ilgilendirmesi nedeniyle bu durumdaki şirket ve kooperatiflere imkan tanınması halinde borca batıklıktan kurtulabilecek iseler, iflaslarının kanunda tanınan haklar çerçevesinde ertelenmesine karar verilmelidir. Mahkemelerce verilen iflas erteleme kararları yargı yolundan geçmeden veya geçerek kesinleşmiş veya kesinleşme aşamasında erteleme sürelerinin dolması nedeniyle yapılan uzatma talepleri yeni bir dava değil, kanunda çerçevesi çizilen iflas erteleme kurumu içerisinde bir taleptir. Bu nedenle iflas erteleme kararının uzatılması talebini yeni bir talep gibi görerek olağanüstü hal ilamından sonra çıkartılan 669 ve 673 sayılı K.H. Kararnameler kapsamında reddine karar verilmesi ne iflas erteleme kurumunun ruhuna, ne de K.H.Kararnamelerinin amacına uygun düşmemektedir. Bu nedenle; iflas erteleme talebinin olağanüstü halin ilanından önce yapılmış olması ve tedbir verilmiş olması halinde şirket hakkında 673 sayılı KHK"nın 10. maddesinin 2/c fıkrasında belirtildiği şekilde inceleme yapılarak talepte bulunan şirket veya kooperatifin bu şirket veya kooperatiflerden olması halinde tedbir kararı derhal kaldırılmalı, yapılan inceleme sonunda erteleme talep eden şirketin veya kooperatifin bu şirketlerden olmaması halinde de erteleme kararı verilmeyerek, tedbir kararları İİK"nın 179 ve devamı maddelerinde belirlenen işleyişe göre değerlendirilmelidir. Bu cümleden olmak üzere mahkemece yeni tedbir kararı verilmeyerek önceden verilen tedbir kararlarının iflas erteleme kurumunun amacı nazara alınarak devamına olanak sağlanmalıdır.
İflas erteleme talebinin 20.07.2016 tarihinden önce yapılmış olması halinde; talepte bulunan şirketin veya kooperatifin borca batık olması ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmesi, kayyım tarafından üç aylık dönemlerde ibraz edilen raporlara göre şirketin durumunun iyiye giderek iflas halinden kurtulmasının mümkün bulunması izleniyor ise, bu durumda iflas erteleme kararı da verilemeyeceği için dosyanın olağanüstü halin kalkmasına veya İİK"nın 179/b-4"te belirlenen sürenin dolmasına kadar elde bekletilmesi, bu süreler sonunda mevcut duruma göre karar verilmesi, ancak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmemesi, bekleme süresinde alınan kayyım raporlarına göre şirketin iflas halinden kurtulmasının mümkün bulunmaması ve nihayet İİK"nın 179/b-4 maddesinde belirlenen sürenin dolması halinde ise şirketin veya kooperatifin İİK"nın 179/b-5 maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince iflas erteleme talebinin 20.07.2016 tarihinden önce yapıldığı aynı şirketle ilgili iflas erteleme talebinin 30.09.2015 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kabul edildiği, iflas erteleme kararında belirtildiği üzere kayyımların davacı şirketin faaliyetleri ve davacının durumu hakkında mahkemeye rapor vermeye devam ettiği, davacı şirketin borca batıklığının devam ettiği ve iyileştirme projesi kapsamında borçtan kurtulmalarının mümkün olduğundan bahisle ertelemenin bir yıl süreyle uzatılmasını talep ettiği, dosya kapsamından anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken yukarıda yazılı ilkeler ışığında 673 sayılı KHK"nın 10. maddesinin 2/c fıkrasında yazılı şekilde gerekli araştırma yapılarak, davacı şirketin bu şirketlerden olmaması halinde iyileştirme projesi bilirkişi ve kayyım raporları gözönünde bulundurularak halihazır durumda iflastan kurtulması mümkün ise iflas kararı verilmeyerek şirketin olağanüstü hal süresince ve en nihayet İİK"nın 179/b-4 maddesinde belirlenen süreler de nazara alınarak izlenmesi, bu süre içerisinde durumunun kötüye gitmesi veya sürenin dolmasına rağmen borca batıklık halinin devam etmesi halinde İİK"nın 179/b-5 maddesi uyarınca iflas kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bilançosu borca batık olan şirketin iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın kararı bozulan ... Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, kararın bir suretinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı"na gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.