10. Hukuk Dairesi 2014/22798 E. , 2014/28121 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Denizli 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 24.07.2014
No : 2010/631-2014/284
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
08/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında bulunan davalı O.. Ö.."e ait işyerinde 01.07/2008 günü çalışmaya başladığı yönünde işe giriş bildirgesi bulunan, davacının talep ettiği dönemde davalı işyerinden 01/07/2008-30/09/2008 tarihleri arasında tam gün üzerinden eksik bildiriminin gerçekleştiği anlaşılmakta olup, 08/03/2008-30/09/2008 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçmesine karşın bildirimi yapılmayan çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir.
Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Dava konusu somut olayda; Mahkemece, tanık beyanları gereğince davalı işyerinin inşaat sektöründe ısı yalıtım ve izolasyon işleri ile uğraşıyor olması ve bir inşaatta izolasyon işlerinde sürekli çalışmanın mümkün olmadığının kabulü ile, davacının davalı şirkete ait işyerinde 08/03/2008 ile 30/09/2008 tarihleri arasında kesintisiz olarak eylemli çalışması olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; işverenin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumu ilgili vergi dairesinden veya ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, anılan bordrolarda, belgelerde bildirimleri yapılan sigortalıların hizmet cetvelleri getirtilerek bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bordrolar, belgeler düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği, kesintili olup olmadığı ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.