20. Ceza Dairesi 2016/2127 E. , 2019/7058 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-) Hükme esas alınan, sanıkta ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgili ekspertiz raporunun aslı ya da onaylı suretinin temyiz denetimine elverişli olacak şekilde getirilip incelenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-)Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak hükümden sonra yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının uygulanmasında zorunluluk bulunması,
3-)Adana Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından suç konusu maddeden alınan tanık numunelerinin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde, üyeler ... ve ..."ün, değişik gerekçeleriyle, oy birliğiyle karar verildi.
2016/2127 ESAS
DEĞİŞİK GEREKÇE;
06.12.2013 günü saat 11.00 sıralarında muhbirden alınan bilgide ... isimli şahsın Diyarbakır ilinden temin etmiş olduğu yüklü miktardaki uyuşturucu maddeyi şehirler arası çalışan minibüs ile Adana İline getireceği, sahsın sabah saatlerinde Diyarbakır ilinden
Adana İline gelmek üzere minibüs ile yola çıktığı akşam saatlerinde Adana"dan olacağı şeklinde edinilen bilgiler üzerine aynı gün saat 17.15 sıralarında 21 SY 762 plaka sayılı minibüs uygulama noktasında durdurulmuş araç narkotik dedektör köpek marifetiyle kontrol edildiğinde aracın bagaj kısmında bulunan kırmızı - siyah renkli çantaya tepki vermesi üzerine, çantanın ... "e ait olduğu tespit edildikten sonra çanta açılarak içerisinde yapılan aramada streçe sarılı 3 pakette toplam net 4725 gr esrar ele geçirilmiştir Somut olay da, kolluk görevlileri tarafından suç şüphesi oluşturan kişinin kimliği, kullanacağı araç ve kullanacağı güzergah tespit edilmiş, dolayısı ile suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesi oluştuğu halde "Adli Arama Kararı" yada C. Savcısından "yazılı arama emri" alınmadan, hatta C. Savcısına dahi haber verilmeden önceden alınmış "önleme arama kararına" dayanılarak delil elde etmek amacıyla belirtilen aracın dışarıdan görülmeyen bagajında ve bagaj da bulunan çanta içerisinde arama yaparak delil elde edildiği anlaşılmıştır.
Bu şekilde olaydan saatler önce edinilen somut bilgiye rağmen önleme arama kararı ile yapılan arama hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş olduğundan hükmü esas alınamaz.
Suç şüphesinin ortaya çıkmasından sonra 5271 Sayılı CMK 116-119. Maddeleri uyarınca verilmiş adli arama kararı ya da yazılı arama emrine göre aramanın icra edilmesi gerekmektedir.
Oysa ilgili belgeler incelendiğinde adli sürecin başlaması anlamını da içeren C. Savcısına talimatları alınmak üzere bilgi verilmesi işleminin yapılmadığı, C. Savcısının yapılan işlemlerden bilgisi olmadığı anlaşılmaktadır.
Yani CMK 161/2 nci maddesi ve PVSK"nın ek 6 ncı maddeleri uyarınca kollukça edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikayet veya kendiliğinden bir suçla karşılaşan kolluğun olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya malvarlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması yada bozulmaması için gerekli acele tedbirlerini aldıktan sonra durumu derhal C. Savcısına bildirmesi ve C. Savcısının talimatı doğrultusunda gerekli soruşturma işlemlerini yapması gereklidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Sanığın açıkça ad ve soyadı verilmek, nakil aracı kullanılacak güzergah ve zaman dilimi de belirtilmek suretiyle olay günü saat 11.00 de yapılan ihbar üzerine, ihbara konu aracında aynı gün saat 17.15 sıralarında uygulama noktasında durdurulmuş olması karşısında, "suç şüphesinin saatler önce doğduğu, amacı şüpheli veya sanığın yakalanması, suç delillerini elde edilmesi olan adli arama için adli arama kararı veya yazılı arama emrinini bulunup bulunmadığı araştırılmadan, adli arama kararı veya yazılı arama emri bulunmadan yapılacak arama işleminin ve ele geçirilecek delillerin hukuka aykırı şekilde elde edilmiş olacağı hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi nedeni ile eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması" gerekçesinin de ilave edilerek hükmün bozulmasına karar verilmesi düşüncesiyle sayın çoğunluğun sadece ekspertiz raporu eksikliği TCK"nın 53. maddesinin yanlış uygulanması, tanık numunenin müsaderesine karar verilmemesinden ibaret bozma görüşüne ek olarak yukarıda izah edilen değişik gerekçe ile katılmıyoruz.