18. Ceza Dairesi 2017/5906 E. , 2019/10670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla, seçenek hareketli ve amaçlı bir fiil olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemlerini cezalandıran suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın olay tarihinde kalmakta olduğu koğuştan alınarak götürüldüğü ifade işlemlerinden döndükten sonra kaldığı koğuşa girmek istemediği, "bana sigara içirin, içmezsem odaya girmem" dediği, müşteki ve katılanın ikna etme çabasına rağmen koğuşuna girmemekte ısrar etmesi üzerine zor kullanılarak koğuşa alınmasından sonra “sizle görüşeceğiz” diyerek tehdit eyleminde bulunduğu biçiminde gelişen somut olayda; sanığın, “sizle görüşeceğiz” biçimindeki tehdit kabul edilen sözlerini koğuşa alınıp katılan ve müştekinin ayrılmasından sonra söylediğinin anlaşılması karşısında, direnme suçunda aranan cebir unsurunun bulunmaması, tehdit sözlerinin ise görevin tamamlanmasına müteakip söylemesi dikkate alındığında; sanığın eyleminin 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.