22. Hukuk Dairesi 2019/6854 E. , 2019/18543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının 01/09/1999 ile 27/08/2009 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığını, 17-27/08/2009 tarihleri arasında kullandığı rapor izninden sonra iş başı yaptırılmayarak iş aktine haksız olarak son verildiğini belirterek 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı, 100,00 TL yıllık izin alacağı, 100,00 TL ulusal bayram ve genem tatil ücreti, 100,00 TL hafta tatili ücreti alacağı, 500,00 TL fazla mesai ücreti alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesirde davalının esnaf olup İş Kanunu kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Dairemizin 21.11.2018 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yarıgılamada toplanan delillere, ve bilirkişi raporuna göre, davanın taleple bağlı olarak kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık davanın bir kısım alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususuna ilişkindir.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Somut olayda davacı işçinin davalı işyerinde 01.00.1999 – 27.08.2009 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmakta olup davacı dava dilekçesinde bir kısım işçilik alacaklarının yanı sıra yıllık izin alacağı talebinde de bulunmuş,yıllık izin alacağını 26.09.2014 tarihinde harcını yatırmak sureti ile ıslah ederek 3863,22 TL ye yüksetmiştir. Davacının ıslah dilekçesi 13.10.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekili ise süresi içinde 21.10.2014 tarihinde ıslaha karşı zaman aşımı itirazında bulunmuştur. Davacının iş sözleşmesinin 27.08.2009 tarihi itibari ile son bulmuş olası göz önünde bulundurulduğunda davacının ıslah tarihi itibari yılılk izin alacağı için 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu ve ıslah edilen miktarda alacağının zaman aşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava dilekçesinde talep ettiği 100,00 TL yıllık izin alacağının hüküm altına alınması gerektiği halde, ileride açılması muhtemel ek bir davanın olma ihtimaline binaen yıllık izin alacağı hususunda davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.