10. Hukuk Dairesi 2014/25734 E. , 2014/28083 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Van İş Mahkemesi
Tarihi : 07.05.2014
No : 2007/286-2014/268
Dava, geri alım (istirdat) istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiş, 114. maddesinde, taraf ehliyetine sahip olma, dava koşulları arasında sayılmış, 115. maddesinde, dava koşullarının var olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, tarafların da dava koşulu eksikliğini her zaman ileri sürebileceği, dava koşulu eksikliğini belirleyen mahkemenin davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, giderilmesi olanaklı eksikliğin tamamlanması için mahkemece kesin süre verileceği, bu süre içinde eksiklik giderilmediği takdirde dava koşulu yokluğu nedeniyle davanın usulden reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 48. maddesi gereğince tüzel kişiler hak ehliyetine sahiptirler ve dolayısıyla davada taraf olabilme ehliyeti de ancak, tüzel kişiliği bulunan yapılanmalar için geçerlidir.
Diğer taraftan 6100 sayılı Kanunun 124. maddesinde, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile olanaklı olduğu bildirildikten sonra, ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği isteminin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği istemini kabul edebileceği açıklanmıştır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, dava dilekçesiyle kendisine husumet yöneltilen Özel Endercan Zihinsel Engelliler Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetine de sahip olmadığı belirgin ise de davanın bu Merkezin işleteni konumundaki İ. S..’a açılmaması olgusunun temsilcide yanılgı olarak benimsenmesi gerektiği, ayrıca, değinilen 124. madde düzenlemesi karşısında taraf değişikliğinin de yapılabileceği ortadadır. Kaldı ki davayı öğrenen İ.Sayğın’ın yöntemince hazırlanmış vekaletnamelerle yargılamada vekillerle temsil edilip avukatlarının toplam 18 oturuma da katıldığı anlaşıldığından mahkemece yargılama sürdürülerek işin esasına ilişkin olarak kanıtlardan elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerektiği açıktır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de taraf ehliyeti ile taraf sıfatı kavramlarının karıştırılarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.