11. Hukuk Dairesi 2019/3253 E. , 2020/1186 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/03/2019 tarih ve 2014/1335-2019/122 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşme gereği davalının müvekkili şirkete ait ihracat konusu yapı malzemelerini Kazakistan’daki alıcısına ulaştırmayı yüklendiğini, ihracat konusu mallara ait fatura ve diğer evrakların muhataba teslim edildiğini, gümrük çıkışlarının Türkiye Ambarlı limanından yapıldığını, ihracata konu mallardan bir konteyner"in Novoreski limanına götürüldüğünde müvekkili şirketin haberi olmadan davalının bilgisayar ortamında faturaları tarayıp bazı evraklar düzenleyerek ilgili makamlara sunduğunu, sunulan faturalar ile kendileri tarafından davalıya teslim edilen faturalar arasında farklılık bulunduğunu, bu sebeple malların halen limanda bekletildiğini, bu durumun alıcıya bildirilmesi üzerine alıcının malları almaktan vazgeçtiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 92.439,06 USD"nin aynen veya fiili ödeme günündeki TCMB satış kuru üzerinden TL karşılığının 12.12.2008 tarihinden, kabul edilmemesi halinde 27.03.2009 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada, davalının ihracat konusu malları Kazakistan’daki alıcısına ulaştıramaması nedeniyle alıcıya ödemek zorunda kaldıkları, 26.807,39 USD"nin TCMB satış kuru üzerinden TL karşılığının 27.04.2011 tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesine göre işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkilinin 2008 yılı Agustos ayında bir kısım inşaat malzemelerinin Kazakistan’daki ... firmasına teslimi konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma uyarınca müvekkilinin davacıya 3 adet boş konteynır gönderdiğini, bu konteynırlere malların davacı firmanın elemanları tarafından yüklendiğini, konteynerlerin Rusyadaki Novoreski limanına götürüldüğünde yüklü mallarda problem çıktığını, çeki listesi ve diğer faturalarda belirtilen malların adetleri, cinsleri ve ağırlıklarında farklılık ortaya çıktığını, bu durumun Rus makamlarınca tespit edildiğini, konteynerlerde şahsi özel eşyaların dahi çıktığını, 3 konteynırın ikisinde ufak tefek farklarla sorunların giderildiğini, ancak üçüncü konteynırda büyük sorun çıktığını, yüklü mallar ile faturası arasında 12 koli ve 1550 kg eksiklik çıkması üzerine davacının yeniden evrak düzenleyerek gönderdiğini, ancak bu defa iki fatura arasında farklılık çıkması üzerine Rusya Federal Gümrük Müdürlüğü ile Gümrük Broker Merkezi arasında sorun çıktığını, davacının bunlardan haberdar olduğunu, davacının halen doğmuş bir zararının bulunmadığını, davacı ile alıcı firmanın ortaklarının aynı olduğunu, malların millileşmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, taşımaya konu emtiaların Türkiye Ambarlı"dan fiziki muayene yapılmaksızın sarı hat üzerinden davacı tarafça istiflenip mühürlenmek sureti ile ihraç edildiği, varma limanında da mühür ve kilit sağlam şekilde tahliye edildiği, malların davalı uhdesinde kaybolduğuna ilişkin mahkemede kanaat oluşmadığı, Rusya makamlarına sunulan belgelerin davalı tarafça sahte olarak düzenlendiği iddiasına yönelik olarak ise, bu hususa davalının fiilinin sebep olduğuna ilişkin herhangi bir delilin mahkemece kabul edilmediği, davalı taşıyanın esas ve birleşen dava konusu zararlardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle esas ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 20,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.