Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/460 Esas 2021/2753 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/460
Karar No: 2021/2753
Karar Tarihi: 13.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/460 Esas 2021/2753 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/460 E.  ,  2021/2753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/03/2011 gününde verilen dilekçe ile elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü yönünde verilen 19/11/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili; müşterek muris ..."nın 23.03.2010 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak müvekkilleri ile davalıları bıraktığını belirtmiş ve banka hesapları üzerindeki elbirliği halindeki mülkiyetin verasetteki paylar oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, Davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise; muris ..."ya ait banka hesapları üzerindeki elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesine dair hüküm kurulmuş ise de müşterek mülkiyete çevirilmede tüm mirasçıların paylarının belirlenmesi gerekirken, hüküm fıkrasında payların gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratabilecek şekilde hüküm kurulmuş olması; hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir, gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 13.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.