Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/8723 Esas 2018/2925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8723
Karar No: 2018/2925
Karar Tarihi: 11.04.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/8723 Esas 2018/2925 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya rücuen tazminat istemiş, davayı kısmen kazanmış ancak davalı hükümlü olduğu için vekilinin uygun bir şekilde vekalet vermediği ortaya çıkmıştır. Kanunda belirtilen şekilde vekil atanmadığı için davacı avukatının vekaleti son bulmuştur. Mahkeme, davalıya vasi atanıp atanmadığının araştırılmasını ve vekaletname istenmesini kararlaştırmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 407. maddesi, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağını ve cezayı yerine getirmekle görevli makamın kendisine vasi atanmak üzere hemen vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğunu düzenlerken, Türk Borçlar Kanunu'nun 43 ve 513. maddeleri, vekaletin gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağını hükme bağlar.
4. Hukuk Dairesi         2016/8723 E.  ,  2018/2925 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/05/2014 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Uyap kayıtlarının incelenmesinden, davalı ..."nün, dava açıldıktan sonra 10/03/2015 tarihinde hükümlü olarak cezaevine girdiği ve halen cezaevinde hükümlü bulunduğu anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 407. maddesi ile bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezayı çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu hususu düzenlemiş olup, davalı, hakkındaki cezanın infazına başlanılması ile yasal kısıtlılık altına gireceğinden, Türk Borçlar Kanunu"nun 43 ve 513. maddelerinde düzenlenen, aksi sözleşmeden veya işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekaletin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı hükümleri uyarınca Avukat ..."nün, hakkındaki cezanın infazına başlanılmasından itibaren davalı yasal kısıtlıyı temsil etme yetkisi kalmayacaktır.
    Bu durumda davalı ..."ye Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalı, vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı ve temyiz isteminde bulunan avukatın davalının vasisinden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi istenilmelidir. Vekaletname verilmezse mahkeme kararı davalı vasisine "Kanuni süre içinde karara karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yetkisiz vekil tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydını içerir biçimde tebliğ edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır.
    SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.