14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4864 Karar No: 2019/6969 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/4864 Esas 2019/6969 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın kamu orta malları sicilinden kaydı silinmesi için açılan davanın reddedilmesi ve davacı vekilinin bu kararı temyiz etmesi sonucunda mahkeme kararının bozulduğu belirtilmiştir. Davacı vekili 751 parsel sayılı taşınmazın kaydının hem tapu kütüğünde hem de kamu orta malları sicilinde olmasından dolayı kamu orta malları sicilindeki kaydın terkin edilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkeme, mera komisyon kararlarının iptali için açılan davaların, adına tahsis yapılan köy tüzel kişiliği veya belediye karşı açılabileceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak, yenileme kadastrosu sonucu oluşan taşınmazın mülkiyet hakkının davacıya ait olduğu ancak sicilde kamu orta malı olarak yazıldığı ve silinmesi gerektiği ileri sürüldüğünden, mahkemece işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak HMK maddesi 33 gösterilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2018/4864 E. , 2019/6969 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/08/2013 gününde verilen dilekçe ile mükerrer kayıt nedeniyle kamu orta malları sicilinden terkin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 25/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mükerrer kayıt nedeniyle kamu orta malları sicilinden terkin istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline ait dava konusu 751 parsel sayılı taşınmazın, hem tapu kütüğünde hem de kamu orta malları sicilinde kayıtlı olması nedeniyle kamu orta malları sicilindeki kaydının terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mera komisyon kararlarının iptali için açılan davaların, adına tahsis yapılan köy tüzel kişiliği veya belediye karşı açılabileceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Somut olayda; dava konusu 751 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışması sonucunda 17.10.1987 tarihinde bahçe vasfıyla kamu orta malı olarak tespit gördüğü, davacı tarafından tespite itiraz edildiği ve 30.12.1989 tarihli kadastro komisyonu kararı ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği ve kesinleştiği, ancak taşınmazın kamu orta malları sicilinden terkin edilmediği, taşınmazda yapılan yenileme kadastrosu sonucunda dava konusu taşınmazın 101 ada 57 parsel numarası ile tescil edildiği, tapu kaydında “... Kadastro Müdürlüğü ...tarafından parsellerin hem kamu orta malları sicilinde hem de tapu kütüğünde mükerrer kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde beyan bulunduğu, aynı doğrultuda kamu orta malları sicilinde de şerh olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. O halde, yenileme kadastrosu sonucu oluşan 101 ada 57 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet hakkının davacıya ait olduğu ancak sicilde kamu orta malı olarak yazıldığı ve silinmesi gerektiği ileri sürüldüğünden, mahkemece işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.