MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, davacının yüklenici olduğunu, bu konuda daha önce davalı taraf aleyhine Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/340 esas sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, müvekkilin inşaat imalat bedeli alacağının 274.028,00 TL olarak belirlendiğini, mahkemece verilen kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, bozma kararının gerekçesinde müvekkilin inşaat imalat bedeli olan 469.128,10 TL miktardan, sadece cezai şart olan 62.095,00 TL mahsup edilmesi yerine, gecikme bedeli olarak ayrıca 133.005,00 TL miktarın, mahsubunun gösterildiğini, Yargıtay bozma ilamına karşı davalı tarafça karar düzeltme isteminde bulunulduğunu, bu talebin Yargıtay tarafından reddedildiğini, bu durumda müvekkilin 133.005,00 TL bakiye alacağının bulunduğunu ileri sürerek, bakiye alacağın ilk dava tarihi olan 24.09.2008 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunduklarını, davacı tarafın, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını süresi içinde ve usulen yerine getirmediğini, davacı tarafın sözleşmenin feshini kendisinin istediğini, bu durumda ancak, varsa menfi zararlarını talep edebileceğini, davacı tarafın müspet zarar ve cezai şart isteminde bulunamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/340 esas sayılı dosyasında usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, Yargıtay bozma ilamına uyulması sonucu davacı taraf yönünden usulü kazanılmış hak doğduğu, Yargıtay bozma ilamı da göz önünde tutulduğunda davacı tarafın bakiye 133.005,00 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın, belirtilen miktar yönünden daha önce usulen temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.