11. Hukuk Dairesi 2018/2643 E. , 2019/4579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 31/10/2017 tarih ve 2016/102 Esas, 2017/389 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 10/04/2018 tarih ve 2018/160-2018/287 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “İTİNA” esas unsurlı 29. sınıf emtiayı da kapsayan markalarının bulunduğunu, davalı tarafça müvekkili markasının esas unusurunu da içeren “İTİNA GÖBEL” markasını 29. sınıfta tescil ettirdiğini, davalı markasının müvekkili markalarına iltibas oluşturduğunu ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu yapılan markasının 02.12.2010 tarihinde başvurusunun yapıldığını, dava tarihi nazara alındığında sessiz kalma nedeniyle hak kaybı oluşacağını, ayrıva müvekkili markasının davacı markalarından farklı olduğunu, hükümsüzlük koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkenmesince, Yargıtay yerleşik içtihatları ile hükümsüzlüğün 5 yıl içerinde istenmesi gerektiği, başvurunun 03/01/2012 tarihinde tescil edildiği, dolayısıyla bu tarihten itibaren anılan sürenin başlayacağı, dava tarihi nazara alındığında sürenin dolmadığı, davacı markalarının esaslı unusurunun “İTİNA” ibaresi olduğu, davalının markasının ise İTİNA GÖBEL” ibareli olmakla birlikte “İTİNA” ibaresinin daha baskın ve ayırt edici olduğu, zira “GÖBEL” ibaresinin davacının merkesinin bulunduğu beldenin adı olduğu, bu nedenle işaretler arasında benzerlik bulunduğu, marakalrın kapsamlarının da benzer olduğu, bu nednele hükümsülük koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
19/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.