11. Hukuk Dairesi 2018/3165 E. , 2019/4578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Fikri ve Sınaı Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 31/01/2017 tarih ve 2013/709 E. - 2017/55 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2018/216-2018/578 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “SER-PA” markasının müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli olduğunu, ayrıca müvekkili şirketin unvanının ayırt edici unsurunun da “Ser-Pa” ibaresinden oluştuğunu, davalı tarafın müvekkili markasını unvanında kullandığını, ayrıca markasal olarak da anılan ibarenin kullanıldığını, bu durumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek markaya tecavüzün önlenmesine, davalının piyasaya sunduğu ve halen stoklarındaki üzerinde “SER-PA” markası bulunanlar ile marka basılı her türlü evrak, ilan, reklam, ambalaj, broşür ve ürünün toplatılarak imhasına, tabelanın kaldırılmasına, davalıya ait ticaret unvanın sicilden terkinine, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 22.07.1996 tarihinde sicile tescil edildiğini, anılan ibarenin unvanda tescilden beri yer aldığını, davacı markasının 20 ve 27. sınıflardaki ürünlerde tescilli olduğunu, müvekkilinin “SERPA” markasını 20 ve 27. sınıfa dahil hiçbir üründe kullanmadığını, kullanımın yalnızca 35. sınıfta “mağazacılık” olarak tanımlanabilecek hizmet olduğunu, işyerinde “SERPA” ibaresini taşıyan herhangi bir emtia tespit edilemediğini, “SERPA” ibaresini ticaret unvanında ve mağaza adı olarak kullanmasının markasal kullanım olarak kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davalının “SERPA” ibaresini kartvizit, broşür ve tabelasında kullandığı, bu kullanımın ticaret unvanının kullanımından ayrı olarak markasal kullanım niteliğinde olduğu, kullanılan bu ibarenin davacının markası ile aynı olduğu, davalı şirketin satışa sunduğu emtia ile davacı markasının tescil edildiği emtianın benzer olduğu, bu nedenle davalının ticaret unvanı kapsamı dışında gerçekleşen kullanımlarının davacı adına tescilli marka hakkını ihlal ettiği, davalının anılan ibareyi 1996 yılından beri unvanında kullandığı, bu kullanım karşısında unvanı terkin talebinin TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu, ayrıca davalının markasal kullanımının 5 yıl veya daha uzun bir süreden beri devam edip etmediği hususunun ispatlanmaması karşısında sessiz kalmak suretiyle hak kaybının oluşmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalının “SER-PA” ibaresini ticaret unvanı kapsamı dışında kalan kullanımlarının davacının 2011/42836 tescil numaralı markasından kaynaklanan hakkına tecavüz teşkil ettiğinden kullanımın önlenmesine, davalının ticaret unvanı kullanımı dışında “SER-PA” ibaresinin yer aldığı ilan, reklam, ambalaj, broşürün toplatılarak imhasına, “SER-PA” ibaresinin yer aldığı panolardan belirtilen ibarenin silinmesine, silinme mümkün değilse kaldırılmasına, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 256,16 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.