20. Ceza Dairesi 2019/1274 E. , 2019/7041 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL 67. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık hakkında kurulmuş olan 12/04/2012 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik kararının kesinleşmesini takiben infazı aşamasında, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 29/05/2015 tarihli yazısında tedavi ve denetimli serbestlik kararına ilişkin denetim dosyasının infazen kapatıldığının bildirilmesine rağmen İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 15/04/2014 tarihli yazısında ise çağrı kağıdının 10/02/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen l0 günlük yasal süre içerisinde başvuruda bulunması gerekirken aradan geçen süreye rağmen sanığın başvuruda bulunmaması nedeni ile denetim dosyasının bila infaz kapatıldığının bildirildiği anlaşılmakla İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 12/04/2012 tarih 2010/1789 esas 2012/830 karar sayılı tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazı hakkında Bakırköy ve İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinin yazıları arasındaki çelişki giderilerek sanığın tedavi ve denetimli serbestlik kararının gereklerini yerine getirip getirmediği araştırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak sanık hakkında yazılı biçimde, mahkûmiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre;
a-Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğundan; sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin belirlenmesi için sanığın adli sicil kaydının, hakkında açılan davalara ilişkin UYAP çıktısının dosyaya konulması ve ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla araştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,
b-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin bir bütün halinde ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, sadece hapis cezasının miktarı bakımından karşılaştırma yapılarak hüküm kurulması,
C-Hüküm tarihinden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmü gözetildiğinde dosya kapsamına göre; sanığa Bakırköy Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 27.07.2012 tarihli uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi,
d-)Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında “09/10/2009” yerine hatalı olarak ""09/11/2009"" yazılması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.