8. Hukuk Dairesi 2016/8328 E. , 2016/16566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Alacaklı vekili; borçlu kurumun, 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesi gereği mal bildiriminde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bunun üzerine İcra Müdürlüğü"nden, Belediye adına kayıtlı araçlara haciz konulmasını talep ettiklerini, İcra Müdürlüğü"nce araç üzerine haciz konulduğunu, ancak aynı gün haczin sehven konulduğu belirtilerek kaldırıldığını, bu kararın iptaline araçlara haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, borçlu Belediye tarafından süresi içerisinde mal beyanında bulunulduğu, bu aşamada yeterli mal beyan edilip edilmediği henüz takdir edilmeden ve gerekirse fiili haciz ile kıymet takdiri yapılmadan, bildirilen taşınmaza da haciz talebi olmadan, belediyenin mal ve alacaklarının haczinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nun 85. maddesinin son fıkrasına göre, haciz koyan memur, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir. Anılan düzenlemeden hareketle, hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerekmektedir.
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ""... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır"" ibaresi ile ""...veya kamu hizmetlerini aksatacak..."" ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, alacaklının haciz talebinin, hacizde tertip müessesesi gereği, karşılanması ve şikayetin kabulü gerekirken, iptal edilmiş yasa hükmü gerekçe yapılarak talebin reddi yerinde olmadığı gibi alacaklının şikayet başvurusunda, ilgili sıfatıyla, borçluya tebligat yapılmadan karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 06.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.