5. Ceza Dairesi 2017/127 E. , 2017/298 K.
"İçtihat Metni"Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 4. (... ... 22.) Asliye Ceza Mahkemesince verilen 30/09/2009 gün ve 2008/1374 Esas, 2009/1065 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 31/10/2013 günlü 2012/15019 Esas ve 2013/10450 Karar sayılı ilamı ile bozma yönündeki kararına karşı mahkemece 30/01/2014 gün ve 2013/345 E. 2014/27 K. sayılı karar ile direnildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2014 tarih ve 2014/104081 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gelip Dairemizin 18/09/2014 gün 2014/4138 Esas ve 2014/8753 Karar sayılı ilamı ile de dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, ancak Ceza Genel Kurulu"nun 14/12/2016 tarih ve 2014/764 E. 2016/1537 K. sayılı kararı ile 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanunun 36 ve 38. maddelerine göre direnme kararı yönünden öncelikle Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunan dosyanın gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Dairemizin 31/10/2013 günlü 2012/15019 Esas ve 2013/10450 Karar sayılı bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada bozmaya uyulup, bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda hüküm kurulması karşısında, bu hüküm yönünden mahkemece verilen kararın direnme kararı niteliğinde olmadığı, yeni bir hüküm olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin ilamının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 24/01/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
.../...
-2-
KARŞI OY YAZISI:
Ceza Genel Kurulunun 14/10/2014 gün ve 675-427 ile 27/05/2014 gün ve 54-280 sayılı kararları başta olmak üzere, birçok kararına ve yerleşik uygulamasına göre uyma kararı ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasını çözümleyen kararlardan olduğu cihetle, bozmaya uymakla yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme görevi doğması karşısında uyulmasına karar verilen bozma ilamında; dosya kapsamına göre ilgili para cezasının suç tarihinden önce 30/10/2008 tarihinde infaz edilmiş olduğu nazara alınıp, olayın çıkış nedeni üzerinde durulmadan ve mağdur kolluk görevlisinin savunmayı araştırıp sanığı serbest bırakması gerekip gerekmediği, kasten yaralama suçunun oluşup oluşmadığı, TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının araştırılmadan değişik gerekçelerle önceki hükmün tekrar edildiğinin anlaşılmasına göre;
Kamu otoritesinin fiziksel kuvvet kullanırken pozitif hukuk kuralları ve evrensel hukuk prensiplerine uygun hareket etmek zorunda olması, yani özgürlükleri kısıtlamaması gerektiği, Anayasamıza ( Any. md. 19) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS md. 5) göre "her ferdin hürriyete ve güvenliğe hakkı" mevcut olması,
Bozma kararında belirtilen hususların araştırılması halinde sanığın savunmasında belirttiği gibi 30/10/2008 tarihinde infaz edilen para cezası sebebiyle sanayi mahallesi polis merkezi görevlilerinin düşüm yapıp yapmadıklarının ve sanık hakkında yakalama kararının kalkıp kalkmadığının araştırılması hususunun kamu görevi yapanın açısından önem arz ettiği çünkü, mağdur kamu görevlilerinin görevi yapıyor gözükmekle birlikte yürüttüğü bir kamu görevi yoksa ve buna karşı failin haklarını ihlal ediyorsa failin bu görevliye karşı durabileceği, haklarını savunabileceği hususlarının dikkate alınmasının gerektiği nitekim dairemizin zorla getirme hususunda 2013/11639 Esas, 2014/12124 Karar sayılı ilamında da benzer bir olayın tartışıldığı anlaşılmakla mahkemenin uymuş olduğu bozma ilamına uygun araştırma yaparak bunun sonuçlarına göre sanığın eyleminin değerlendirilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.