Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Takibe dayanak bonolarda şirket keşideci borçlu olup şirket kaşesi altında şirket yetkilisi bonoyu imzalamıştır. Bundan başka ayrıca da açığa bir adet imza daha atmışlardır. Sözü edilen bu ikinci imzalar aval niteliğinde olduğundan şikayetçi borçlunun bonoda ismi yazılı olmasa da ikinci imza sahibi TTK.nun 613. ve 614. maddesi gereğince avalist sıfatı ile bonodaki borçdan sorumludurlar. Bu nedenle bu borçlu hakkında da takip yapılmasında usulsüzlük olmadığından mahkemece itirazın reddine karar vermesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.