Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4335
Karar No: 2018/9828
Karar Tarihi: 27.12.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4335 Esas 2018/9828 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4335 E.  ,  2018/9828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurumun 21.11.2013 tarihli ve 1656133 sayılı yaşlılık aylığının kesilme ve yersiz ödeme nedenli borç çıkarma işleminin ve aynı mahiyetteki kurum işlemlerinin iptali ile 01.04.1992 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı birleşen davaların davacısı Kurum ise, sigortalılığın iptali nedeniyle yersiz ödenen yaşlılık aylığının ve sağlık harcamalarının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl davanın kabulüne, birleşen davaların reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davalı birleşen davaların davacısı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı- karşı davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, Kurumun 21.11.2013 tarihli ve 1656133 sayılı yaşlılık aylığının kesilmesine ve yersiz ödeme borcu çıkartılmasına dair işleminin iptali ile davacının 01.04.1992 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    Birleşen dava, Kurum tarafından sigortalı çalışmaların iptali nedeniyle yersiz ödenen maaş ve diğer birleşen dava ise sağlık harcamalarının davacıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, asıl davanın kabulü ile birleşen davaların reddine dair kararının Dairemizin 27.11.2017 gün ve 2017/283 E. 2017/9792 K.sayılı kararı ile bozulması üzerine, mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda hükümde yazılı biçimde asıl davanın kabulüne, Kurum tarafından açılan ve birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelere göre, davacı ...’ın 01.08.1970 ile 30.06.1987 tarihleri arasında 16 yıl, 11 ay 5434 sayılı Kanun kapsamında (Emekli Sandığı) hizmetinin olduğu, 1987 ile 1994 yılları arasında ...’da çalışmasının bulunduğu, 10/08/1988 - 11/09/1988 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında 30 gün çalışmasının olduğu, 01.10.1988 ile 29.02.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının bulunduğu, hizmet birleştirmesi ile 506 sayılı Yasa kapsamında 02.03.1992 tarihli tahsis talebine istinaden 01.04.1992 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, her ne kadar dava dosyasındaki hizmet cetvelinde davacının 30 günlük çalışması iptal edilmemiş olarak görünse de Kurumun 26.11.2014 tarihli yazısına göre 10/08/1988 ile 11/09/1988 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamındaki zorunlu sigortalılığı ile 01/10/1988 ile 29/02/1992 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının iptal edildiği, davacı ...’ın zorunlu sigortalı olduğu 10/08/1988 - 11/09/1988 tarihleri arasında 11 gün yurt dışında bulunduğu ve tüm bu nedenlerle yersiz ödeme borcu çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
    Öncelikle, davacının isteğe bağlı sigortalı olduğu 01/10/1988 ile 29/02/1992 tarihleri arasındaki dönemde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun’un 85’inci maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edilebilmesi için Türkiye’de ikamet koşulu bulunmadığından, Kurumun isteğe bağlı sigortalılığı iptal eden işlemi hukuka uygun değildir. Mahkemece, davacının isteğe bağlı sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesi yerindedir.
    Olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Kanun’un 2’nci maddesine göre hizmet akdinin kurulması ve 6’ncı madde gereğince sigortalının fiilen çalışmaya başlaması ile edinilir. Bu maddelerde açıkça belirtildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Fiili çalışma saptanmadıkça, sadece hizmet akdine dayanılması halinde sigortalılık söz konusu olamaz.
    Somut olayda, davacı ...’ın 10/08/1988 - 11/09/1988 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen 30 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmesine karşın bu dönemde 11 gün yurt dışında bulunduğu, yurt dışında bulunan bir kişinin zorunlu sigortalı sayılmasını gerektirecek biçimde eylemli ve gerçek bir çalışmasının söz konusu olamayacağı anlaşılmakla, yalnızca 11 günlük hizmetinin iptali ile yetinilmesi gerekirken zorunlu hizmetin tamamının iptaline yönelik Kurum işlemi yerinde değildir. Bu nedenlerle, davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı değerlendirilirken 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu hizmetinin 19 gün olduğu ve zorunlu hizmetin tamamının iptaline yönelik Kurum işleminin yerinde olmadığı kabul edilerek sonuca gidilmeli, 11 günlük hizmetin iptali ile birlikte 2829 sayılı Kanun kapsamında son 7 yıl içerisinde en fazla prim gün sayısının 506 sayılı Kanun kapsamında olmadığından bu Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanamayacağı gözetilerek yaşlılık aylığı bağlanması isteğinin reddine, Kurumun yersiz aylık ödemesi ve tedavi gideri nedeniyle borç çıkarma işleminin yerinde olması nedeniyle Kurum tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, Kurum tarafından açılan davanın ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı - karşı davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi