5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7145 Esas 2020/4777 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7145
Karar No: 2020/4777
Karar Tarihi: 02.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7145 Esas 2020/4777 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edildiği ve Yargıtay tarafından incelendiği belirtilen yazıda, ilk olarak nakil aracının iadesine yönelik mahkeme kararının yerinde görüldüğü ve temyiz itirazlarının reddedildiği ifade edilir.
Kararın ikinci bölümünde ise sanık hakkındaki mahkumiyet kararı ele alınmıştır. Burada, 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenleme ile sanık lehine düzenlemeler getirildiği belirtilmiştir. Ayrıca, aynı kanunun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkraya göre etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasında yapılabildiğine dikkat çekilmiştir.
Bu nedenle, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılması gerektiği ve sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, kararın sair yönleri incelenmemiş ve hüküm, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır:
- 5607 Sayılı Kanun'un 13. maddesi
- TCK'nin 54. maddesi
- 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeler
19. Ceza Dairesi         2019/7145 E.  ,  2020/4777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanunu" un 13 ve TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa" nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanık hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş , sanığın ve o yer Cumhuriyet Savcısınınn temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.