Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6696
Karar No: 2017/863
Karar Tarihi: 20.03.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6696 Esas 2017/863 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6696 E.  ,  2017/863 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkili bankanın dava dışı borçlu ... hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/2863 E. sayılı dosyasında 450.000,00 TL tutarlı ve 665.000,00 TL tutarlı iki ayrı senet yönünden yaptığı icra takibinin kesinleştiğini, borçlunun ... Merkez 2116 ada 3 parsel 1 no"lu bağımsız bölümüne haciz yaptıklarını, satış işlemleri sonrası anılan dosyada ihale yapıldığını ve sonrasında sıra cetveli düzenlendiğini, söz konusu sıra cetvelinde 1., 2. ve 3. sırasında pay ayrılan davalıların icra takibine konu ettiği alacaklarının gerçek bir alacak olmadığını, muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunun tespiti ile takip dosyalarının sıra cetvelinden çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkillerinin ihtiyati hacizlerinin davacının icra takibine girişmesinden önce kesinleştiğini, muvazaa iddialarını kabul etmediğini, bononun illetten mücerret olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkil ile dava dışı borçlu arasında ticari ilişki bulunduğunu, borçlunun işleri kötü gidince müvekkilinin borçluya verdiği ödünç paraya karşılık takibe konu senedi aldığını, daha sonra borçlu ile müvekkili arasında husumet oluştuğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklı üzerinde olduğu, davalının alacağın varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlamak zorunda olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, çek, vs. gibi belgelerin alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, davalı ... vekilinin borçlu ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu gösterir belgeler olduğunu iddia ettiği çeklerin bir çoğunda davalı ..."ın alacaklı sıfatının bulunmadığı, bu gibi belgelerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, davalı ..."ın ise iddiasını ispata yarar yeterli delil sunamadığı, dolayısıyla davalıların borçludan olan alacaklarının varlığını ispata yönelik yeterli delil ibraz edemedikleri, davalıların icra takibinin dayanağını oluşturan senetlerden kaynaklanan alacaklarının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalılara ayrılan paydan davacının alacağına yeteri kadar miktarın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir.
    Aynı sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, aynı alacaklılara husumet yöneltilerek davalar açılmış olması halinde açılan tüm davaların birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması, birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi açısından ve bir davada verilen kararın diğer davanın sonucunu etkileme olasılığından kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu durumda davaların birleştirilerek yargılama yapılması, sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Aynı sıra cetveline yönelik farklı davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması; kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olması ve uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimalini de doğurabilecektir.
    Dairemize, temyiz incelemesi için gönderilen aynı Mahkeme"nin aynı sıra cetveline yönelik 2014/488 E. sayılı ve 2014/474 E. sayılı davaların bulunduğu anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, aynı sıra cetveline karşı, aynı mahkemede açılmış yukarıda anılan davaların HMK"nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile davaların birleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi