Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4525
Karar No: 2019/8229
Karar Tarihi: 21.11.2019

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4525 Esas 2019/8229 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2008 yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, mükellefiyetin kendisine ait olmasına rağmen iş yerini babasının yönettiğini, suça konu faturaları kendisinin düzenlemediğini savunmuştur. Mahkeme, sanığın savunmasını kabul etmemiş ve mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, daha önce 2007 yılında aynı suçtan sanık hakkında açılan davada kurulan mahkumiyet hükmü Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bu nedenle, sanığın suçlu olup olmadığına dair delillerin tam ve doğru bir şekilde toplanması gerekmektedir. Mahkeme, faturaların imza ve yazılarının sanığa ait olup olmadığını belirlemek için uzman bir kuruluştan rapor alınmasını, faturaların asıllarının bulunamaması durumunda ise diğer belgelerin incelenmesini ve tanıkların dinlenmesini talep etmektedir. Kararda, uygulanması gereken kanun maddeleri de belirtilmiştir. Bunlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesidir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından 08.10.2015 tarihinde iptal edilen 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi de yeniden değerlendirilerek uygulamanın yapılması gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi         2019/4525 E.  ,  2019/8229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; yüklenen suçu kabul etmeyen sanığın, mükellefiyet kendi adına olmasına rağmen iş yerini babasının işlettiğini, suça konu faturaları kendisinin düzenlemediğini savunması; UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, aynı mükellefiyet sebebiyle 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanık hakkında açılan kamu davasında, Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2013 tarih ve 2012/896-2013/748 sayılı ilamı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün Dairemizin 26.12.2018 tarih ve 2017/9121-2018/10992 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
    1- 2008 takvim yılında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların getirtilip, yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    2- Faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olmadığının anlaşılması veya faturaların asıllarının bulunamaması hâlinde ise;
    a) Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2013 tarih ve 2012/896-2013/748 sayılı dosyasının getirtilip incelenerek, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    b) Sanığın işletmenin faaliyeti ile ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, mükellefiyet tesis tarihinden itibaren vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları getirtilip belgelerdeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    c) Sanık hakkında düzenlenen 11.05.2012 tarih ve 2012-A-1808/32 sayılı vergi tekniği raporunun 2. sayfasında basım bilgileri açıklanan belgelerin (Fatura ve S.irsaliye) kim tarafından sipariş edilip teslim alındığının ilgili matbaadan sorulması,
    d) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
    3- Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi