Hukuk Genel Kurulu 2015/1638 E. , 2016/66 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kıdem tazminatı alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Diyarbakır 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 02.03.2010 gün ve 2009/341 E. - 2010/99 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 08.10.2012 gün ve 2010/23070 E., 2012/33304 sayılı ilamı ile;
“…Davalı işyerinde 13.10.2000 tarihinden bu yana iş mevzuatına tabi olarak kapsam dışı statüde çalışmakta olan davacı, davalı işverenin özelleştirilmesi nedeniyle 4046 sayılı yasanın 22. maddesi gereğince verdiği nakil dilekçesi üzerine 17.08.2006"da kamuya memur olarak atanmıştır.
Davacı kendi isteği ile nakil talebinde bulunduğu gibi, 4046 sayılı yasanın 22, davalının statüsünü düzenleyen 406 sayılı yasanın Ek 29. maddesinde, başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş kanununa tabi kapsam dışı personele iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmez, bu süreler Emekli Sandığı kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında nazara alınır hükmüne yer verilmiştir.
Böyle olunca davacının kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Dairemizin emsal uygulaması ve 2009/3176 E, 2009/26561 sayılı kararı da aynı doğrultudadır....”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kıdem tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkette çalışırken isteği dışında özelleştirme kapsamı çerçevesinde kamu kurumuna memur olarak atandığını, müvekkilinin şirkete verdiği dilekçede atamayı talep etmemekle birlikte atanması durumunda tüm yasal haklarını saklı tutmak kaydı ile atanmak istediği kurumları bildirdiğini, iş sözleşmesinin istem dışı feshedilmesi nedeni ile yasadan kaynaklanan kıdem tazminatının yasa ve sözleşmeye göre hesap edilip en yüksek mevduat faizi uygulanarak, şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 1.710,00 TL kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... AŞ vekili; davacının müvekkili şirkette çalışırken kendi talebi ile özelleştirme mevzuatı çerçevesinde kamu kurumuna geçişinin yapıldığını, yerleşik emsal kararlara göre özelleştirme çerçevesinde kendi istekleri ile kamu kurumlarına nakilleri yapılan işçilerin kıdem tazminatına hak kazanamayıp, kıdemlerinin emekliliklerine sayılacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yerel mahkemece; davacının 15/07/1999-16/08/2006 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davalı şirketin özelleştirme kapsamında bulunduğu ve 14/11/2005 tarihinde hisselerin % 55 inin blok olarak satışının yapıldığı, davalı şirketteki kamu payının % 50 nin altına düştüğü, davacı ile en son 01/01/2005 tarihinde iş sözleşmesi imzalandığı, davacının hizmetine ihtiyaç duyulmaması nedeni ile başka bir kamu kuruluşuna naklinin yapılmasına ilişkin talebi bulunmadığı halde atamasının yapıldığı, özelleştirmeye ilişkin olarak 406 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve yasal düzenlemeler ile Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında davalının kıdem tazminatı ödemekle yükümlü bulunduğu gerekçesiyle talep miktarı da gözetilerek davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile karar bozulmuştur.
Mahkeme ilk kararında direnmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının kendi isteği ile kamu kuruluşuna atanmak isteyip istemediği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve 406 sayılı Kanunun Ek 29. maddesi dikkate alındığında davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Ek 29. Maddenin 4. fıkrasında, başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen 4857 sayılı İş Kanununa tabi kapsam dışı personele ve hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içerisinde iş sözleşmesi sona eren ve Devlet Personel Başkanlığına bildirimi yapılan personele, iş mevzuatına göre herhangi bir tazminat ödenmeyeceği, nakledilen personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet sürelerinin 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacağı; 4046 sayılı Özelleştirme Uygulaması Hakkında Kanun 22. maddesinde ise, yine benzer şekilde, İş Kanunlarına tâbi olarak çalışmakta iken, bu madde gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personele kıdem tazminatı ödenmeyeceği ve bunların önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç, kıdem tazminatına esas hizmet sürelerinin 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacağı, hükme bağlanmıştır. 406 sayılı Kanunun Ek madde 29’ a eklenen hüküm ile getirilen kamu kurum ve kuruluşlarına nakil/bildirim hakkından yararlanmak isteyen tarafların bu taleplerini en geç 90 gün öncesinden karşı tarafa bildirmek zorunda olduğu; bu bildirimin yapılmasından sonra şirketin, ilgili yasal düzenlemede öngörülen usul ve esaslar dahilinde, Devlet Personel Başkanlığına, çalışanın 406 sayılı Kanun Ek madde 29/1. fıkrası gereği kamu kurum ve kuruluşlarına nakil işlemlerinin başlatılması için bildirimde bulunacağı; bildirim ile birlikte bu sözleşmenin sonra ereceği ve çalışanın şirket ile ilişiğinin kesileceği; bu bildirim ile birlikte kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personelin ücret, mali hakları ve İş Kanunu’ndan doğan tazminatlarına ilişkin olarak 406 sayılı Kanunun Ek madde 29’un uygulama alanı bulacağı ve çalışanın geçmiş hizmetlerinin 406 sayılı Kanun Ek m.29/4. gereği T.C. Emekli Sandığı Kanunun Hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacağı kararlaştırılmıştır.
Görülmektedir ki, anılan yasa hükümleri uyarınca; işçiye, kamuya nakil isteme hakkı tanındığı gibi; işverene de işçinin kamuya naklini isteme hakkı tanınmış olup işçilerin, kamuya memur olarak atanmalarında, kendilerinin isteğinin olup olmamasının bir önemi bulunmamakta, işverenin bu yolda istemde bulunması halinde de bu atama yapılabilmektedir.
Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, kamu kurumuna devlet memuru statüsüyle ataması yapılan ve bu nedenle Emekli Sandığı iştirakçisi haline gelen işçilerin, işçilikte geçen süreleri, memur statüsüyle gerçekleşecek emeklilikleri sırasında dikkate alınabileceğine göre, bu süreler için ayrıca kıdem tazminatı talep etme olanakları bulunmamaktadır.
Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 22.12.2004 gün, 2004/9-711-735 ve 22.12.2004 gün 2004/9-712-736 sayılı ilamlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; davacı, davalı şirkette İş Kanunu’na tabi kapsam dışı personel statüsüyle 15.07.1999 ve 01.01.2005 tarihli sözleşmeler ile çalışmakta iken, davalı şirketin özelleştirilmesi üzerine 16.08.2006 tarihinde iş akdi feshedilerek İl Sağlık Müdürlüğüne ataması yapılmıştır.
Hal böyle olunca; davacının kamu kurumuna devlet memuru statüsüyle atanması sonucunda Emekli Sandığı iştirakçisi haline gelmesi; önceden kıdem tazminatı ödenmiş süreleri hariç kıdem tazminatına esas olan işçilikte geçmiş hizmet sürelerinin 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında dikkate alınacak olması karşısında; işçilikte geçmiş süreleri için kıdem tazminatı isteme olanağının bulunduğundan söz edilemez.
O halde, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.