10. Ceza Dairesi 2017/6686 E. , 2021/3584 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme :MUĞLA 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :1- Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
2- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm :1- Mahkumiyet (Sanıklar ..... hakkında )
2-Beraat ( Sanık ... hakkında )
3-Tedavi ve denetimli serbestlik ( Sanık ... hakkında )
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A.Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde ve itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
B.Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
C.Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-İzmir Kriminal Polis Laboratuvarınca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
2-Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin kısmında "... hint keneviri bitkisi uç kısımları ve kırıntıları...” ibaresinden sonra gelmek üzere "ve İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin" şeklinde ibarenin eklenmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D.Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde :
1-Sanık hakkında 28.08.2012 tarihli suçtan dolayı 14.02.2013 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı, 03.08.2012 tarihli aynı suç nedeniyle 14.09.2012 tarihli iddianame ile açılan dava üzerine Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince 19.06.2013 tarihli 2012/ 266 Esas ve 2013/ 178 Karar sayılı mahkumiyet kararı ile sanığın 4 yıl 2 ay hapis ve 200 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, bu hükmün Dairemizin 11.12.2017 tarihli 2014/ 5734 Esas ve 2017/ 6593 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, eylemler arasında hukuki kesintinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Temyize konu 28.08.2012 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu 03.08.2012 tarihli suçun, "bir suç işleme kararının icrası kapsamında" işlenip işlenmediğinin ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturup oluşturmadığının tartışılarak belirlenmesinde, zincirleme suç oluşturduğunun saptanması durumunda, bunlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak tayin edilecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılmasında ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunmasına”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 16.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.