Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8427
Karar No: 2020/1631

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8427 Esas 2020/1631 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/8427 E.  ,  2020/1631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi, mera vasfıyla özel siciline kayıtlı bulunan dava dilekçesine ekli krokisinde (A) harfi ile işaretli taşınmazların kesinleşmemiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve öncesinin orman olduğunu iddia ederek özel sicil kayıtlarının silinmesini ve orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 01.11.2010 gün ve 2010/10407 Esas - 2010/13392 Karar sayılı ilamıyla “Dosya arasındaki orman işletme müdürlüğü yazısından ... Köyünde yapılan orman kadastrosunun sonuçlarının 06.02.2008-06.08.2008 tarihleri arasında ilan edildiği anlaşılmaktadır. Temyize konu davanın devamı sırasında yapılan bir orman kadastrosu söz konusu olup, dava orman tahditine itiraz davasına dönüşmüştür. Orman kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevi, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca kadastro mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkeme tarafından resen gözetilmelidir.
    Bu durumda, mahkemece yapılacak iş: orman tahditine itiraz yönünden görevsizlik, tescil istemi yönünden ise ayırma kararı verilerek orman tahditine itiraz davasının bekletici sorun sayıp sonucunu beklemek ve orman tahditine itiraz davasının sonucuna göre tescil istemi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurmaktan ibarettir.
    Değinilen yön gözardı edilerek, kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak orman kadastrosuna itiraz davası bakımından görevsizlik kararı verilmesi üzerine kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davanın reddi ile dava dilekçesi ve ekinde (A) harfi ile gösterilen taşınmazın tamamının mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava orman kadastrosuna itiraz davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında yapılıp dava tarihinde ilan edilmediği için kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmaz 18/10/2004-20/11/2004 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen Mera/Yaylak/Kışlak ile umuma ait otlak ve çayırların tespit ve tahdit çalışmalarında mera parseli vasfıyla özel siciline kaydedilmiştir.
    Mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğundan bahisle davanın reddine ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile kaydına karar verilmişse de hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden
    olduğu bildirilmiş ise de eski tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı getirtilerek incelenmemiştir. Ayrıca dava orman tahdidine itiraz davası olduğundan sadece tahdide itiraza ilişkin karar vermekle yetinilmesi gerekirken mülkiyete ilişkin karar verilmesi hatalıdır.
    O halde, mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1957 memleket haritasına dayanak hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir harita mühendisi ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de dava orman tahdidine itiraz davası olduğundan sadece tahdide itiraza ilişkin karar vermekle yetinilmesi gerekirken mülkiyete ilişkin karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 04/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi