Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2378
Karar No: 2016/333
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/2378 Esas 2016/333 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/2378 E.  ,  2016/333 K.
"İçtihat Metni"


Davacı .. .. ile davalı .. .. arasındaki davadan dolayı 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen gün ve sayılı hükmü düzelterek onayan Dairemizin 26/01/2015 gün ve 2014/6838-2015/380 sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kabulüne dair kararının temyizi üzerine Dairemizin 26.01.2015 tarih, 2014/6838 Esas, 2015/380 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onama kararı verilmiş ve süresi içinde davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Bu aşamada niteliği itibarıyla kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki dayanılan fatura ve takip tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK"nın 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda bu maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Ayrıca HMK"nın 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Yazılı sözleşme olmamakla birlikte akdîn varlığını ortaya koyan sözleşme dışında başkaca delil varsa sözlü sözleşmenin varlığı kabul edilmelidir. Örneğin iş sahibinin yaptığı ödeme bulunduğu ispatlanmış ancak bu ödemenin başka bir hukuki ilişki nedeniyle yapıldığı iş sahibi tarafından ispatlanmamışsa sözleşmenin varlığı kabul edilmelidir.
Davacının iddia ettiği sözleşmeye göre davacı yüklenici olup davalıya imâl ettiği okul formalarının sözleşme ilişkisinin devam ettiğinden bahisle bedelinin tahsilini istemiş ise de davalı taraf akdî ilişkiyi kabul etmemiş ve 2012-2013 öğretim yılında dava dışı bir firmayla anlaştığını bildirmiş ve buna ilişkin Okul Aile Birliğinin karar örneğini sunmuş ve ayrıca mahallinde tespit yaptırarak davacı yanın üretmiş olduğu formalara ilişkin tevdi mahalli tayini yönünden işlem yapmıştır. Mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisinin ispatlandığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Sözleşmeye konu malların okula teslim edilmiş olduğu, delil tespiti sonucu alınan rapor ile bu malların satışının yapıldığı ve davacı ticari defterlerinin sözleşme ilişkisi ve alacağın varlığını ispatladığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Alacağa konu okul formalarının okula bırakıldığı ihtilâfsız ise de bunun iş sahibinin açık teslim alma iradesine dayalı olduğu ispatlanmamıştır. Davalı taraf yetkili kimselerin bulunmadığı sırada bu formaların okula bırakıldığı ve teslim alma iradesi bulunmadığını iddia etmekte olup bunu ortaya koyan işlemlerde de bulunmuştur. Bu formaların okulda satılmadığına dair delil tespiti yaptırılması aynı dilekçede tevdi mahalli tayini talebinde bulunulması, dışarıda satılan malların kalitesiz olması nedeniyle anlaşılacak firmaya forma yaptırılarak satılması konusunda çok öncesinden Okul Aile Birliği kararı alınması, dava dışı firmanın markasını taşıyan formaların okulda satılıyor olması ve bunu doğrulayan delil tespiti raporu alınması işlemlerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı ise yazılı delil sunmadığı gibi davalı tarafın imzasını taşıyan teslim belgesi sunmamıştır. Sunulan irsaliyeli fatura, davalı tarafın imzasını taşımadığı gibi 15.09.2012 tarihinde irsaliyeli fatura düzenlendikten 9 gün sonra 24.09.2012 tarihinde davalı ihtarname çekerek okula teslim imzası olmaksızın bırakılan malların geri alınmasını istemiştir. İhtar tarihi Pazertesi gününe denk gelmekte ve faturaya itirazı da içermekte olup 8 gün içinde faturaya itiraz edilmiştir. Davacı icra dosyasında 15.09.2012 tarihli faturaya dayanmış ve dosyaya bu fatura örneği girmiş ise de davacı delil tespitinde bulunurken bu kez 21.09.2012 tarihli irsaliyeli faturaları sunmuştur. Davaya konu iş nedeniyle mükerrer fatura düzenlenmesinin nedeni açıklanmadığı gibi hangi faturaların asıl fatura olduğu da anlaşılamamıştır. Davacının yaptırdığı tespitte alınan bilirkişi raporu davacıya ait malların okulda satışının yapıldığına dair bir tespiti içermemektedir. İrsaliyeli faturaya rağmen teslim alan imzası bulunmaması, teslimin davalı tarafın açık iradesiyle yapılmadığını, teslim alacak yetkililer okulda bulunmadığı sırada bu malların okula bırakıldığının kabulü gerekir. İmza bulunmayan irsaliyeli fatura düzenlendikten kısa süre sonra delil tespiti yaptırılmış olup davalı tarafça formaların okula bırakılmış olmasına dayalı teslime karşı çıkıldığı ve bu nedenle ihtilaf çıktığı için delil tespiti yaptırılmış olduğunun da kabulü gerekir. Gerçekleşen olgular ile formaların sözleşme ilişkisine dayalı üretilip teslim edildiği ispatlanmış değildir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak davacı ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinde olduğu kabul edilmiş ise de HMK"nın 222. madde gereğince ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olması gerekir. Alınan rapor kapsamına göre davacının ticari defterleri lehine delil niteliği taşımamaktadır. Mahkemece alınan raporda delil değerlendirmesine girişilerek "taraflar arasında bu mallar için sözlü anlaşma yapıldığını göstermektedir" tespiti yapılmış ise de sözleşme ilişkisinin varlığının belirlenmesi, delillerin tartışılarak hukuki değerlendirme yapılmasını gerektiren bir husustur. Bilirkişinin teknik inceleme boyutu bulunmayan hukuki konuya ilişkin bu beyanı hükme esas alınamayacağı gibi yeniden rapor alınmasına da gerek yoktur. Davacı yazılı sözleşme sunmadığı gibi akdin kurulduğunu ispatlayacak başkaca bir delili de yoktur. Öncesinde başlayıp süregelen bir akdi ilişki bulunduğunu ispatlayacak bir ödeme belgesi de sunulmamıştır. Önceki dönemlerde bu şekilde bir sözleşme bulunsa idi, bu sözleşme gereğince yapılmış ödemeye ilişkin belgeleri de davacının sunmuş olması gerekirdi. Bu şekilde sözleşmenin varlığına karine teşkil edecek bir ödeme belgesine de delil olarak dayanılmamıştır.
Tüm bu nedenlerle davacı yan, davalı iş sahibiyle gerek önceki yıldan gerekse 2012-2013 öğretim yılı için sözleşme ilişkisini kanıtlayamamıştır. Davacı taraf tacir olup gerekli araştırmayı yapmadan, sözleşme ilişkisini kanıtlamadan yapmış olduğu imalât bedelini talep etmesi mümkün değildir. Sözleşme ilişkisi ispatlanmadığından davanın bu sebeple reddi gerektiği için bedeli yönünden verilen kararın bozulması gerekirken sehven onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından Dairemizin düzeltilerek onama kararının kaldırılarak kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 26.01.2015 tarih, 2014/6838 Esas, 2015/380 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, 21.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY YAZISI-

Yerel mahkemece, taraflar arasında önceki yıllara dayanan ticari bir alışverişin bulunduğu, davacı şirketin okul kıyafetlerini üreterek davalı şirkete sattığı, davalı şirketin de bu kıyafetleri sahibi olduğu kolejde öğrencilere sattığı, uyuşmazlık konusu olan 2012-2013 eğitim öğretim yılına ait kıyafetlerin itimada ve sözlü anlaşmaya dayanılarak davacı tarafından üretilip eğitim yılı başlamadan önce davalıya teslim edildiği, malların okula zorla bırakıldığı olgusunun hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, taraf beyanları, delil tespit dosyaları, icra dosyası, mali müşavir bilirkişi raporu ve oluşan vicdani kanıya göre davanın sübut bulduğu gerekçeleriyle dava kabul edilmiş, Sakarya 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7952 Esas sayılı dosyasında 111.962,52 TL asıl alacak ve 1.361,15 TL işlemiş faizden oluşan toplam 113.323,71 TL alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamına ve asıl alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalının temyizi üzerine yerel mahkeme kararı Dairemizin 26.01.2015 tarihli 2014/6838 Esas-2015/380 Karar sayılı ilâmı ile takip öncesi döneme ait işlemiş faiz alacağı ve icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanmış, davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Yıllara sari akdî ilişkinin feshedildiği ve yeni dönemde ürün alınmayacağı davalı tarafından davacıya ihtarla bildirilmediğine, gönderilen ürünler de teslim alındığına göre sözlü siparişin varlığı kabul edilerek ürün bedelinin davacıya ödenmesi gerekir. Dairemizin yerel mahkeme kararını düzelterek onayan ilâmında bir isabetsizlik bulunmadığından davalının karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bozulması yönündeki görüşlerine katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi