12. Ceza Dairesi 2020/626 E. , 2020/2878 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2019/13 esas, 2019/247 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar sanığın 25/06/2018 günü 06 J 1340 plakalı araçla seyir halinde iken mağdur ..."a çarparak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verildiği gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, sanığa yüklenen suçun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu, soruşturma evresinde mağdurun şikayet ve delilleri sorulmadığı cihetle, mağdurun usulünce duruşmaya davet edilip şikayetinin sorulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2019/13 esas 2019/247 karar sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24/01/2020 gün ve 94660652-105-06-16778-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2020 gün ve 2020/626 sayılı ihbarnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, 14:00 sıralarında, iki şeritli, iki yönlü, kuru, düz, asfalt yolda, sanık sevk ve idaresindeki minibüs ile duraktan hareket ederken minibüsünün sağ yan kesimi ile aynı istikamette akülü engelli aracı ile hareket eden ...‘a ait engelli aracına çarpması sonucu sanığın tali kusurlu olarak ...‘ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; ...’ın annesi ...’ın soruşturma ve kovuşturma aşamasında oğlunun engelli olduğunu, konuşamadığını belirttiği dikkate alındığında kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olan şikayet hakkı taksirle yaralama suçunda suçtan doğrudan doğruya zarar gören, yani yaralanan mağdura, mağdurun kendisini savunamayacak derecede malul olması veya yaş küçüklüğü bulunması halinde ise kanuni temsilcisine ait olduğundan, mağdur ...’ın, dosyada yer alan rapora göre engelli olduğunun ve uzlaşma formunun altında imzası bulunduğunun anlaşılması karşısında, mağdur ...’ın yaralanması sebebiyle, vasisi olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamayan annesinin şikayet hakkının bulunmadığı anlaşılmakla; ilk olarak mağdur ...’a vasi atanıp atanmadığının araştırılması, mağdura vasi atanmış ise vasinin davaya dahil edilmesi, vasi atanmamış ise mağdura vasi atanmasının sağlanması, aynı zamanda CMK"nın 234/2. maddesi ile CMK"nın 239. maddesi gereğince mağdur veya suçtan zarar görenin kendisini savunmayacak derecede maluliyetinin veya akıl hastalığının bulunması halinde, talebi aranmaksızın bir vekil görevlendirileceğine dair amir hükümler karşısında, mağdurun kendisini savunmayacak derecede maluliyetinin veya akıl hastalığının tespit edilmesi halinde kendisine
istemi aranmaksızın bir vekil atanması zorunlu olduğundan, alınacak adli rapor doğrultusunda akıl hastalığının veya maluliyetinin tespiti halinde mağdura zorunlu vekil atanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmeyerek,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2019 tarihli ve 2019/13 esas, 2019/247 karar sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.