19. Hukuk Dairesi 2016/12909 E. , 2017/1696 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl tazminat ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükümlerin davacı-birleşen davalı vekilince duruşmalı, davalı-birleşen davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vekili Av. ... ile davalı-birleşen davacı vekili Av....gelmiş olduğundan hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili (asıl davada), müvekkili bankanın dava dışı ...…A.Ş.’ye kullandırılan kredilerin teminatı olmak üzere menkul rehni olarak kömür aldığını, bu kömürlerin 41.919,34 ton kısmının gözetim ve analizlerinin yapılması için davalı şirket ile anlaşıldığını, dava dışı ...…A.Ş.’nin borçlarını ödememesi üzerine adı geçen dava dışı şirket hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalı şirketin gözetim ve analiz yapma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili bankanın zarara uğradığını, bunun üzerine gözetim ve analize ilişkin protokolün feshedildiğini, ayrıca ihtarname çekilerek her türlü zarar ve ziyanın tahsil edileceğinin kendilerine ihtar edildiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL zararın ticari işlerde uygulanan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili (asıl davada), davacının iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili (birleşen davada), müvekkilinin davalı bankanın rehin hakkı bulunan kömürlerin analizini ve gözetimini yaptığını, raporları düzenli olarak sunduğunu, davalı bankanın müvekkilinin hak kazandığı gözetim ücretinin ödemediğini, bu sebeple hakkında alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili (birleşen davada), davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, dosya içeriği kanıt ve belgeler değerlendirildiğinde asıl davada davalı şirketin davacı banka ile yaptığı gözetim sözleşmesine aykırı davrandığı ve davacıyı zarara uğrattığının somut delillerle ortaya konulamadığı, kömür sahasındaki kömürlerin sürekli olarak buradan çıkarılıp satıldığı ve yerine başkaca yeni kömürlerin konulduğu, bunun davacı bankanın bilgisi dahilinde olduğu, bu şekilde bankanın rehin hakkının giriş çıkışlar nedeniyle sona erdiği, ayrıca davalı şirketin gözetim sözleşmesi hükümlerine uygun davrandığı, sunduğu raporların itirazsız kabul edildiği, özetle davacı bankanın zararını ispat edemediği, birleşen davada ise davacı şirketin faturaya dayalı alacağının sabit olduğu, ancak davacı şirketin takipten önce davalı bankayı temerrüde düşürmediği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın 5.254,80 TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne ve bu alacak üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalı bankadan alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-birleşen davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
(2) Davalı-birleşen davacının temyizine gelince; mahkemece asıl davada davacının 30.000,00 TL üzerinden açtığı tazminat davasının esastan reddine karar verilmiş olup, bu nedenle asıl davada reddedilen dava değeri 30.000,00 TL üzerinden davalı yararına 3.600,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bend uyarınca davacı-birleşen davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün (1) nolu bendinde yer alan “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan... uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcük ve yazı dizinin hükümden çıkarılarak, yerine “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ... uyarınca 3.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” sözcük ve yazı dizisinin eklenerek, hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-birleşen davacı yararına takdiren 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen davalıdan alınarak davalı-birleşen davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.