4. Ceza Dairesi 2020/626 E. , 2020/5554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanıklar ... ve ..."un yokluğunda verilen hükümlerde, sanıkların Ceza İnfaz Kurumunda bulunmaları sebebiyle, temyiz dilekçelerini cezaevi idaresine başvuru aracılığıyla da gönderilebileceklerinin belirtilmemesi ve ceza infaz kurumunda bulunan sanıklara yapılan tebligat sırasında, 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine göre, kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği halde, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemlerin, anılan Kanun maddesine uygun yapılmaması karşısında, sanıklar ... ve ..."un temyiz istemlerinin süresinde olduğu belirlenerek ve temyiz isteminin süreden reddine dair sanık ... yönünden verilen 01/04/2015 tarihli ek karar ile sanık ... yönünden verilen 04/08/2015 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Sanıkların katılanları telefonla arayarak ve mesaj göndererek tehdit ettikleri olayda, iştirak iradesinin nasıl gerçekleştiği denetime olanak verecek şekilde tartışılıp açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Bozmaya uyularak sanıklar ... ve ..."in eylemlerinin TCK"nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise tehdit ve hakaret suçları yönünden;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, hakaret suçunun ise, suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması, ancak sanıklara yükletilen tehdit suçundan beraat hükmü kurulması ve yeni düzenleme karşısında, hakaret suçu yönünden uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.